Cemal Süreya Sözleri. Translation of Aşk by Cemal Süreya from Turkish to English. Uzaktan Seviyorum Seni Kadınlar Susarak Gider. Şiir Edebiyat Sözler Aşk Kitap. 69 translations 293 thanks received 58 translation requests fulfilled for 37 members. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Aşk şiiri Cemal Süreya.
Yazar : Cemal Süreya. Şapkam Dolu Çiçekle / Toplu Yazıları 1. Yayın tarihi : 2015-07-27. Edebiyat » Edebiyat Yazıları. Yayınevi : YAPI KREDİ YAYINLARI. Yazar : Cemal Süreya. 99 Yüz İzdüşümler / Söz Senaryosu. Yayın tarihi : Edebiyat » Deneme (yerli) Yayınevi : KAYNAK YAYINLARI. Yazar : Cemal Süreya. 100 Aşk Şiiri
CemalSüreya - 1994 Eliyle Samanyolu'na şiiri: Yaşadım, tanrım, Yarım ve uluorta, Bir dahaki hayatta, Varsa öyle bir hayat, Şiir yazar mıydım, Bilmiyorum. Ama kadınlar, tanrım, Öyle sevdim ki onları, Gelecek sefer Dünyaya Kadın olarak gelirsem, Eşcinsel olurum.
Cemal Süreya’nın “az” yazısı. “Az yazıp çok söyleyen” Cemal Süreya[*] geçmiş, geçmiş bile değildir.”. [1] “Şiir olmasaydı, yaşama dediğimiz oluşun çarklarından biri eksilirdi. Belki kıyamet kopmazdı ama insanlar sevişemez, öpüşemez, beğenemez, yarınların yeni düzenine şiirli dünyanın hızıyla
SevdaSözleri Yazar: Cemal Süreyya Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Baskı Tarihi: 2001 Sayfa Sayısı: 329 sayfa. Cemal Süreya ‘nın Hayatı (d. 1931, Erzincan – ö. 9 Ocak 1990, İstanbul), şair. Asıl adı Cemalettin Seber’dir. Asıl adı Cemalettin Seber’dir.
Read Cemal süreya by Deniz Cuhadar on Issuu and browse thousands of other publications on our platform. Start here!
AG6He. Kadınlar Susarak Gider Kadinlar susarak giderler, Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez. Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. Daha önemlisi, o adamı hala susarak gider! En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir. asîman tarafından en son Cum, 24/07/2020 - 1700 tarihinde düzenlendi İngilizce çevirisiİngilizce WOMEN LEAVE YOU IN SILENCE Women leave in silence They do everything they can to make their relationships work It had been so hard to come to terms with being the woman of one man with her heart, her brain and soul that she would not want to belong to any other man She wouldn't start a quarrel by saying the soup needs more salt, she says we need to talk. Men are irritated by this sentence. Those talks are almost always postponed, till the end of hte match, till after dinner and till the end of many a superfluous are stubborn, they claim their love like they claim their life That is why they want to talk and pour their heart out untill they convince the other side. The man finally gives up, the woman sees the light she shares her troubles. What answer do they get in general? Don't speak nonsense! What has been told is unnecessary nonsense to the man, he doesn't think about it for more than an trouble has been slurred over without being satisfied and the man does not know that these will come back like an arrow and hit him one day. If a woman is complaining, or as men say bickering, the man should know that the woman still has hopes for that relationship. She wants to walk, live together, she wants to be happy overcoming the problems. But most of all she loves that women leave in silence! It is the most important detail, the one thing that men cannot really come to grasp is this simple. The woman has had been talking, quarrelling, fighting till that day has given herself to silence. When she had given up on that relationship, her love has been wounded. She has picked up her lugage in her heart, she has bought those tickets in her brain and even though her body is still there she has already left the the woman is really gone, it would have been a very silent departure, without anyone noticing without slamming doors, she would go. When he comes home every night, seeing the door being opened the man does not notice but a woman leaves silently. The woman who cooks in the kitchen, neither the woman who watches TV on the armchair right beside yours, nor the woman who tries to make love to you having laid aside her soul is ever gonna be the same woman. You should not be afraid of the her screams and fights, because the departure of a woman is silent and dignified. BURBI tarafından Salı, 12/06/2012 - 0809 tarihinde eklendi nagehanyl adlı kullanıcının isteğine karşılık olarak eklendi
cemal süreya nın muhteşem susarak gider...çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. genellikle ne cevap alır? abuk sabuk konuşma! gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. daha önemlisi, o adamı hala susarak gider!en önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. o gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir. en azından evlenmiş olanların susarak gitmemesi için; o kadar çok konuşmuştur ki, karşısındaki kişinin değişmeyeceğini anlamıştır ve bundan dolayı bırakırken yarı yolda sevdiğini, artık konuşsa da bir şeylerin farklılaşmayacağını bildiği için, sessizliğe bürünmenin doğru olacağını bilen kadının yaptığı durumdur...susunca daha kıymetli olunması muhtemel... peki ya konuşunca, hiç susmayınca, içini akıtınca, sözlere vurunca yaşanılanlar, işte o zaman dayanılamıyor... çünkü gerçekler erkeği perişan ediyor...ve o kadının susması için yalvarıyor erkek içten içe...bunu bilen kadın ise, susar zaten konuşmadan, arkasına bakmadan çıkar gider hayatından...değmeyeceğini bilir çünkü...edit kime değdi bu yazdığım veya bunu eksileyen hangi erkek, hangi kadın tarafından susularak terk edildiyse onlara dokundu galiba ve zamanın ötesinde yerine değmeyeceğini bilirler kadınlar, onun için giderler, terk ederler, arkalarına bile hiç umursamadan... daha nen olayım istedin, onursuzunum ben senindizelerini yazmış bir edebiyatçının yazamayacağı kadar sığ bir yazı, gene muhtemelen dandik forumların birinden bulunmuş, sözlük yazarları dahil bir grup edebiyat cahili de üzerine atlamıştır, cemal süreya yazmış diye, varsa sağlıklı bir kaynak gösterecek olan kendisine bir çeyrek altın benden hediye... kadinlar hep konuşmak ister sevmek ister. erkekler hep maç izlemek ister yemek yemk ister arda birde sevmek ister. cemal süreya'ya ait olduğunu sanmadığım şiir. başlığı görünce aşağıdaki metni sizinle paylaşmadan geçemedim. gayet güzel anlatmış yazan şahış kadının gidişini...çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. genellikle ne cevap alır? abuk sabuk konuşma! gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez. bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. daha önemlisi, o adamı hala seviyordur. kadın susarak gider! en önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. o gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir. susmuş olmalarını düşünürsek pek de kötü neticeler vermeyen eylemdir. tamamen yanlış olan düşüncedir. ben hiç susarak giden kadın görmedim. genelde önce bir erkeğin beynini afedersiniz sikerler sonra giderler. ha suskunlukla ilgili en fazla yapacakları şudur.bkz suskunluğu asaletinden olan türk kızıbaşka bir ihtimal olamaz yani. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Cemal Süreya Sözleri Bu sayfada 260 adet Cemal Süreya söylediği en güzel sözleri okuyabilirsiniz. Okuduğunuz Cemal Süreya alıntılarının beğendiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Cemal Süreya Hata varsa bize bildirin. Bu kısımda Cemal Süreya sözleri ve alıntıları bulunmaktadır. Eğer bu sayfada herhangi bir Cemal Süreya alıntısında hata olduğunu düşünüyorsanız, çekinmeden bizimle irtiabata geçiniz. Cemal Süreya Sözleri 260 adet Meğer ne çok yanarmış canı insanın, baktığı yerde göremeyince görmek istediğini. / Cemal Süreya Elden düşme sevdalar değil benim istediğim. Ya yüreğinin sahibi olmalıyım, ya da hiçbir şeyin. / Cemal Süreya Rastgele yürürken aklına geleyim sızlasın için. / Cemal Süreya Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu namussuz bir çağ bu biliyorsun. / Cemal Süreya Sevgilim olsun istemiyorum. Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil. Benim olduğunu bilmek istiyorum! Elini tutmak değil. Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum. / Cemal Süreya Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime. / Cemal Süreya Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin. / Cemal Süreya Verecek bir cevabım olmadığı için sustuğumu sananlara; susuyorum. Çünkü konuşursam, yüzüme bakacak yüzünüz kalmaz hayatta. / Cemal Süreya Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu. / Cemal Süreya Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiç biri de aslında; iyi insan sevmiyordu. / Cemal Süreya Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim. / Cemal Süreya Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk. / Cemal Süreya Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime. / Cemal Süreya Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım. Sen onardın beni. Tuttun elimden kaldırdın. Ben de ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni. / Cemal Süreya Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum. / Cemal Süreya Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. / Cemal Süreya Seni 'olduğun gibi seven' insan için, iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa, o zaman yanında olur. / Cemal Süreya Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum. / Cemal Süreya Neden durgunsun sorusuna cevap aramaktan; ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim. / Cemal Süreya O beni herhalde sevmiş! Oysa ben onu her halde sevmiştim. / Cemal Süreya Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime. / Cemal Süreya Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır. / Cemal Süreya Verecek bir cevabım olmadığı için sustuğumu sananlara; susuyorum. Çünkü konuşursam, yüzüme bakacak yüzünüz kalmaz hayatta. / Cemal Süreya Sevmek; çiftleşmek değil, tekleşmektir. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz. / Cemal Süreya Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk. / Cemal Süreya Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu. / Cemal Süreya Ertesi gün sana kavuşamayacağım için, uyumadığım geceler var benim. / Cemal Süreya O beni herhalde sevmiş! Oysa ben onu her halde sevmiştim. / Cemal Süreya Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin. / Cemal Süreya Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya 'Benimsin' demeden önce 'seninim' diyebilmeli insan. / Cemal Süreya Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum. / Cemal Süreya Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır. / Cemal Süreya Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk. / Cemal Süreya Ertesi gün sana kavuşamayacağım için, uyumadığım geceler var benim. / Cemal Süreya Hayatımsın. Bunu bilmeni isterim. En önce bunu bilmeni. / Cemal Süreya Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin. / Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. / Cemal Süreya Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesin gözlerime. / Cemal Süreya Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır. / Cemal Süreya Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya Öyle bir sihirbazdın ki; beni bile kaybettin. / Cemal Süreya Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim. / Cemal Süreya Hayatımsın. Bunu bilmeni isterim. En önce bunu bilmeni. / Cemal Süreya Ben senin; sevgilin, eşin, baban, ağabeyin, arkadaşınım. Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım. / Cemal Süreya 'Düşenin dostu olmaz' der kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi. / Cemal Süreya Yavaşça kalemin kulağına eğilip dedim ki; bir daha onun adını yazarsan, seni de kırarım. / Cemal Süreya Mavi, bir renkten daha fazlası bence. Sonu olmayan bir gökyüzü, umut dolu bir deniz. / Cemal Süreya Senin bir havan var beni asıl saran o. Onunla daha bir değere biniyor soluk almak. / Cemal Süreya Keşke hep çocuk kalsaydık da, en büyük yaramız dizimizdeki yara olsaydı. / Cemal Süreya Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz. / Cemal Süreya Şimdi, diyorum. Şimdi Bir deniz, denizde vapur. Gökyüzünde martı, Semaverde çay olmalı. Bir de çaya yaren. / Cemal Süreya Ve aşk; bir saç teli kadar inceydi. Üstünde yürüyebilmek için, cambaz olmak değil, yürekli olmak gerekiyordu. / Cemal Süreya İşte her şey hazır. Acılarımla iki lafın belini kırdık. Yokluğunda bir kuş sütü eksik. / Cemal Süreya Bir filmde görmüştüm; insanlar birbirini gerçekten seviyordu. / Cemal Süreya Adının ne kadar güzel olduğunu, ancak sevdiğinin ağzından duyduğunda anlarsın. / Cemal Süreya Hani çok su verince ölürmüş ya çiçekler, birisini de çok sevince bırakıp gidiyormuş meğer. / Cemal Süreya 'Seni seviyorum' cümlesinin 'sen'i öldü. 'Cümle'mizin başı sağolsun. / Cemal Süreya 'Konuşabilmek' ile 'konuşmayı bilmek' arasında büyük bir fark vardır. Mesela çoğu insan ikincisini bilmez. / Cemal Süreya Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. / Cemal Süreya Bana ne kaç dil bildiğinden. İnsanlığın nasıl? Yüreğin iyi mi? / Cemal Süreya Dökmeye niyetim yok içimi, zor sığdırdım zaten. / Cemal Süreya İyi, kötü günler geçirdik. Çoğunca da iyi günler. Öperim o günleri. / Cemal Süreya Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek. / Cemal Süreya Peki ya sizin hiç fotoğrafını açıp, yüzünün en ince ayrıntısına kadar incelediğiniz biri oldu mu? / Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, Yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. / Cemal Süreya Sabahlarımızı renklere boyayacak, insanlara ihtiyaç var şu dünyada. / Cemal Süreya Öyle bir sihirbazdın ki, beni bile kaybettin. / Cemal Süreya Senin bir havan var beni asıl saran o. / Cemal Süreya Umulmadık bir gün olabilir bugün, bir çeşme gibi akabilir cumartesi. / Cemal Süreya Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu. / Cemal Süreya Hayaller diyorum, iyi ki varlar. Yoksa nasıl sarılacaktım, bu kadar uzak mesafeden sana. / Cemal Süreya Nasıl bir halde olduğumu anlamak istiyorsan, gölgene bak sevgili! O kadar yakın ama sana asla dokunamayan! / Cemal Süreya Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık 'sevda' da boğulur. / Cemal Süreya O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım. / Cemal Süreya Her şey nasıl bitiyor? Nasıl yabancılaşıyor insanlar? Hiçbir şey olmamış gibi. / Cemal Süreya Biliyorum sana giden yollar kapalı üstelik de sen hiç sevmedin beni. / Cemal Süreya Adam kadını özledi, başka kadına sarıldı. Kadın adamı özledi, adamın yokluğuna sarıldı. / Cemal Süreya Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem. Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. / Cemal Süreya Güzelsin sevgilim, ama çok yakından. / Cemal Süreya Bir çeşmeye koşar gibi koşuyorum sana. Anlasana! / Cemal Süreya Sonra biri çıkar ve der ki; Kalbin bedenine göre fazla büyük. Biraz kıralım. / Cemal Süreya En az benimki kadar annemin de ahı tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta. / Cemal Süreya En az benimki kadar annemin de ahı tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta. / Cemal Süreya Seni seviyorum cümlesinin seni öldü. Cümlemizin başı sağolsun. / Cemal Süreya Ve insan, en çok kimde kaldıysa; en çok oralı oluyor. / Cemal Süreya Aslında ayrılıklar değilde, gidenin sevmediği halde 'seviyorum' demesi en çok koyuyor insana. / Cemal Süreya Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi. / Cemal Süreya Onun yanında, böyle saatlerce hiç konuşmaksızın, göz göze bile gelmeksizin oturmaktan canım sıkılmazdı. Aynı masada, ayrı şeyler düşünür, bu arada sonsuz çay içerdik. Bizi bir arada tutan şeyin ne olduğunu bugün de çözümlemiş değilim. / Cemal Süreya Ölüm geliyor aklıma birden ölüm. Bir ağacın gövdesine sarılıyorum. Ölüyorum tanrım bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür biliyorum tanrım. Ama, ayrıca, aldığın şu hayat fena değildir. Üstü kalsın. / Cemal Süreya Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, küçük sevinçler olsun yeter. / Cemal Süreya Rastgele yürürken aklına geleyim sızlasın için. / Cemal Süreya Hayatın en temiz canlarına kıyıyorsa elleriniz, hepinizin canı cehenneme! / Cemal Süreya Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın. / Cemal Süreya Küfür diyorum, Bir saldırmama eylemidir! / Cemal Süreya Eylül'dü Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa / Cemal Süreya Ne dualar kurtarır bizi artık ne de zaman. Unutabilmek gerek bazen, ağlamadan. / Cemal Süreya Yüzünü avuçlarımın arasına alabilmek. Bilirsin, bu öyle sıradan bir eylem değil... / Cemal Süreya İlişkimize bir süre ara verelim cümlesinin tercümesi Senden iyisini bulursam ne ala, bulamazsam sana geri dönerimdir. / Cemal Süreya Gün ki yıkımlar günüdür. Boştur ne söylesem şimdi. / Cemal Süreya Boş bir deterjan kutusu vardır nasıl olsa, Öykünü yanına alabilirsin elbet. Müziğini de, resmini de. Niçin güvenemiyorsun bana? / Cemal Süreya Dilsizdir benim acılarım. Konuşmazlar kimseyle. Sadece benim canımı acıtırlar, hiç hak etmediğim halde. / Cemal Süreya Sen yeter ki içinden de olsa bir, seni seviyorum de; benim kulaklarım çınlası kâfi. / Cemal Süreya Bazen tüm bağları koparıp gitme cesaretini buluyorum kendimde. İşte o an, keşke nereye gideceğimi bilsem! Giderim herhalde. / Cemal Süreya Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim. / Cemal Süreya Kadın susarak gider. Eğer bir kadın şikayet ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asıldır. / Cemal Süreya Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak! / Cemal Süreya Cevap veriyorum zamanla herşey geçer diyen akıllılara; "geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara. / Cemal Süreya Yoksulüz, gecelerimiz çok kısa. Dörtnala sevişmek lazım. / Cemal Süreya İki kalp arasında en kısa yol birbirine uzanmış ve zaman zaman ancak parmak uçlarıyla değebilen iki kol. / Cemal Süreya Bazen diyorum ki; ne olacak şöyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin. / Cemal Süreya Üşüyor musun? Üzülme bee ! Gel yanıma. O kadar yaktın ki canımı; ısınırsın. Üşümezsin bir daha. / Cemal Süreya Seni olduğun gibi seven insan için iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa o zaman yanında olur . / Cemal Süreya Hayatta gözyaşlarımı hakedecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarm gereksiz, yada uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz. / Cemal Süreya Karşıda? Karşıya geçer gibi sev beni önce bana, sonra bana sonra yine bana bak. / Cemal Süreya Özlemek, ölmek'ten sadece iki harf fazla be çocuk. / Cemal Süreya Göz göze gelebilirseniz, ipi kopmuş bir uçurtma, hızla uzaklaşır bakışlarından. / Cemal Süreya Bazen öyle yorar ki aşk ınsanı, bıktırır hayattan. Ve kapayınca gözlerini birdaha açmak istemez insan. / Cemal Süreya Aşktın sen, gidişinden bildim seni.. / Cemal Süreya Bir daha beni sevdiğini söyleme ! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım. / Cemal Süreya Sevmek güzel meslek, ama zor. Can dayanıyor dayanmasına ama yürek gitti gidecek. / Cemal Süreya Önce op sonra doğur beni. / Cemal Süreya Öyle sevdim ki seni öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar tattırdığın acılar.. / Cemal Süreya Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz. / Cemal Süreya Tüm anneler hep tanımadıklarına güvenme derler, kötü olur sonu. Düşünüyorum da tanıdıklarımıza güvendikte ne oldu. / Cemal Süreya Denize ilk giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi. / Cemal Süreya Her ölüm erken ölümdür. / Cemal Süreya Gülen gözlerinin bebeğinde kendimi görebilmekti dilediğim; keşke yalnız bunun için sevseydim seni. / Cemal Süreya Sana seni seviyorum dediğim kadar, anneme peki anneciğim deseydim; hazırdı cennetteki yerim. / Cemal Süreya Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini. / Cemal Süreya Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; değmeyenlere.. Yüreğimin değmiş olması. / Cemal Süreya Kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk ! Sen büyü hele, bak ne oyunlar oynayacaklar seninle. / Cemal Süreya Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık. / Cemal Süreya Neydi aramızdaki fark biliyor musun. Ben senin sadece gözlerinle meşgulken, sen yarın ne giyeceğini düşünüyordun. / Cemal Süreya Sana gelince, ah sen yok musun sen! Bir daha raslar mıyım sana? Günlerin ne getireceği bilinmez ki. / Cemal Süreya Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter sevda sözleri.. / Cemal Süreya Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti çünkü iki kişiydik. / Cemal Süreya Yeter, aklından çıkar artık onu diyor kimileri. Siz de aklınızla değil de, yüreğinizle sevseydiniz anlardınız beni. / Cemal Süreya Gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. Sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim. / Cemal Süreya Seni bir kere öpeyim desem ikinin hatırı kalıyordu. İki kere öpeyim desem, ucun boynu bükük. / Cemal Süreya Küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; o elmalı, sen ise el'mali. / Cemal Süreya Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin. / Cemal Süreya Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek.. / Cemal Süreya Kim demiş aşk uğruna ölmek zor? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor . / Cemal Süreya Acı çektikçe insan olgunlaşırmış. Yalan be ! İlk önce kalbin kirlir, sonra çürümeye başlarsın. / Cemal Süreya Kuşlar toplanmış göçüyorlar; keşke yalnız bunun için sevseydim seni / Cemal Süreya Yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi birşey. / Cemal Süreya Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti. / Cemal Süreya Ama kadınlar, tanrım.. Öyle sevdim ki onları, gelecek sefer dünyaya kadın olarak gelirsem, eşcinsel olurum. / Cemal Süreya Hep kazanırsın ey çözümsüzlük! / Cemal Süreya Boğazıma takıldı sevdan. 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak heralde. / Cemal Süreya Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz? / Cemal Süreya Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; o kadar yakın, ama sana asla dokunamayan. / Cemal Süreya Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış. / Cemal Süreya Bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgar. / Cemal Süreya Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, 've bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum. / Cemal Süreya Yürüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte keşke yalnız bunun için sevseydim seni. / Cemal Süreya Pişman değilim, kırgınım biraz ama üzülmüyorum. Çünkü gittiğinde yeni birşey öğrendim artık her seviyorum diyene inanmıyorum. / Cemal Süreya Denir ya aşk iki kişilik, yalan! Aşk bile bile delilik. Bide hayat müşterektir denir. Buda yalan çünkü aşk acisi hep tek kişilik. / Cemal Süreya Aklıma bile gelmiyorsun artık. O kadar kalbimdesin ki. / Cemal Süreya Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka keşke yalnız bunun için sevseydim seni / Cemal Süreya Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim. / Cemal Süreya Yüzü güzele kırk günde doyarsın, huyu güzele kırk yılda doyamazsın.! / Cemal Süreya Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler.. / Cemal Süreya Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk. / Cemal Süreya Aslında ayrılıklar değilde, gidenin sevmediği halde ' seviyorum ' demesi en çok koyuyor insana. / Cemal Süreya Sesinde ne var biliyor musun? Ev dağınıklığı.. İki de bir elini basına götürüp, rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun. / Cemal Süreya Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü sen'sizlik kelimesi bile sen'le başlıyor. / Cemal Süreya Zaman lazım sadece, unutacaksın ! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın. / Cemal Süreya En az benimki kadar annemin de ahi tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta. / Cemal Süreya Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz. / Cemal Süreya Uzaktan seviyorum seni. Kökünü alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum. / Cemal Süreya Nasıl bilirdiniz? Sorusuna, 'tanıyamamışım' deyip geçtim.. / Cemal Süreya Mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler, razı olma hiçbir sessizliğe. Biliyorsun seni seviyorum. / Cemal Süreya Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.. / Cemal Süreya Özledim. Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin. / Cemal Süreya Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için açışa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece . / Cemal Süreya Niye mi koşarsın böyle ufka doğru. Pir sultan mı ısmarladı seni, kızılırmaktan öte sivas'a doğru. / Cemal Süreya Kimseyi suçlama, suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, sen ise ona herşeyini verdin. / Cemal Süreya Hiçbir aşkın ardından 'geçmiş olsun' denmez . Çünkü gerçekten 'aşk'sa zaten geçmez. / Cemal Süreya İki şey aşk ve şiir mutsuzlukla beslenir biri biri ona dönüşür. / Cemal Süreya Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorarsa saat kaç diye, cevabım hep aynı; o'na doğru. / Cemal Süreya Gözlerinden uyku akan bir taksinin içindeyim, geçip gidiyorum bütün hayatımı da seni de. / Cemal Süreya Hani çok şu verince olurmuş ya çiçekler, birisini de çok sevince bırakıp gidiyormuş meğer. / Cemal Süreya Tam unuttuğunu sanırsın, karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine. Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile. / Cemal Süreya İki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. / Cemal Süreya Yalnız aşkı vardır aşkı olanın ve kaybetmek daha güç bulamamaktan. Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, kardeşim olan gözlerini unutamadım. Çocuğum olan alnını ,sevgilim olan ağzını, dostum olan ellerini unutamadım. / Cemal Süreya Ben nerde bir çift göz gördümse, tuttum onu güzelce sana tamamladım, sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu. / Cemal Süreya Belkide. Evet belkide sen, hiç haketmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmiştm seni. / Cemal Süreya Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdimi gerisi bahane. / Cemal Süreya Uğraşamayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene. / Cemal Süreya Ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam? Bakma sen yanlış demiş eskiler, kendi kendine konuşana deli değil, yalnız derler. / Cemal Süreya Hep alçak sesle konuşan biri de vardı ki, kederini soylu kılmak için yüreğindeki kurşun yarasına aşktandır derdi. / Cemal Süreya Hayatımda ilk kez birisi bana "kendine çok dikkat et" dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde. / Cemal Süreya Sevmek çiftleşmek değil, tekleşmektir. / Cemal Süreya Sana yolculuk yapmak istiyorum, kes yüreğine giden bir bilet; can kenarı olsun! / Cemal Süreya Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni. / Cemal Süreya Seni seviyorum"dan daha özel bir cümle de var sana güveniyorum. Çünkü herkes herkesi sevebiliyor; ama herkese güvenmiyor . / Cemal Süreya Benimsin demeden önce, seninim demeyi bilmeli insan. / Cemal Süreya Parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. Biraz heyecan, biraz da salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte. / Cemal Süreya Güvenebileceğiniz ve sırtınızı dayayabileceğiniz sadece bir kişi vardır. Bu kişi annenizin kocasıdır ve çok 'baba' bir adamdır. / Cemal Süreya Ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum. / Cemal Süreya Unutsun beni demişsin, bu bana imkansız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor. / Cemal Süreya Senin çelme taktiğin yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. / Cemal Süreya Gözlerinin kahvesinden köy ömrüme, kırk yılın hatrina sen kalayım.. / Cemal Süreya Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez. / Cemal Süreya Aramızdaki savaş nasıl anlatılır şimdi. Onun yüreği filistin'di ben oraya yerleşmeye çalışan batılı çocuk. / Cemal Süreya Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır. / Cemal Süreya Allah'im bana öyle bir eş nasip et ki; ömrümün son demlerinde bile gözlerine baktığımda kalbim ilk gün ki gibi çarpsin! / Cemal Süreya Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni . Çünkü korkarım; toprak aldığını vermiyor geri. . .! / Cemal Süreya Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, meğer her masala seni anlatarak başlarmış. 'Bir varmış, bir yokmuş. / Cemal Süreya Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi! / Cemal Süreya Belki o herşeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin. / Cemal Süreya Gitmekle gidilmiyor ki.. Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır. / Cemal Süreya Bir kadını ortadan ikiye bol. Yarısı annedir, yarısı çocuk. Yarası sevgili ..yarası aşk. Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu ! Yarısı rivayettir, yarası gece. / Cemal Süreya Düşenin dostu olmaz' derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çökmüş gibi. / Cemal Süreya Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen. / Cemal Süreya Gerçekten seven insan hiçbir şeyi mazeret etmemeli. Seviyorsa söyleyebilmeli, söyleyemiyorsa sevmiyordur bitti.. / Cemal Süreya Konuşabilmek ile konuşmayı bilmekarasında büyük bir fark vardır. Mesela çoğu insan ikincisini bilmez. / Cemal Süreya Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir, ne de uykunuz. / Cemal Süreya Seni soruyorlar. oldu mu diyeyim yoksa dönecek mi? İkiside ımkansız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin! / Cemal Süreya Git' diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan. ben de sana 'sev' diyorum mesela. sevebiliyor musun? / Cemal Süreya Bir kırıldık, daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.. / Cemal Süreya Çok günah işledim, korkuyorum. Ayaklar altına al beni anne ! Cennete gitmek istiyorum. / Cemal Süreya Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum .. / Cemal Süreya Kehanet adlı kısacık bir şiir buldum. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. / Cemal Süreya Yarın bizi beraber görenler kimdi o yanındaki diye sorarlarsa beni detaylı anlatma. Kısaca; ömrümün geri kalanı dersin. / Cemal Süreya O beni herhalde sevmiş! Oysa ben onu her halde sevmiştim. / Cemal Süreya Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki. / Cemal Süreya Sonunda sen bir gün gelirsin diye, çok şeyin adı küçük yazıldı. / Cemal Süreya Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. "aşka gelince birkere sevdim işte, birdaha isim olmaz. / Cemal Süreya Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem, yalnızlığın başkenti orası. / Cemal Süreya Bir gün seni bırakırım ya tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu evet, gün geliyor, bıkıyorum senden, ama istanbul´dan bıkmak gibi bir şey olur bu.. / Cemal Süreya S'onsuzluk istemiştim ben aslında; ama s'yi biraz sessiz söylemişim galiba. / Cemal Süreya Doğru yerde yanlış kişi olmadık ama yine de sevilmedik. Anladım ki; yanlış yerde, doğru kişi olduğumuz için terkedildik. / Cemal Süreya Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde 'ölüden değil, diriden kork' demişti. Zamanla anladım ki; annem yine haklıydı. / Cemal Süreya İlişkimize bi süre ara verelim cümlesinin tercümesi, senden iyisini bulursam ne ala. Bulamazsam sana geri dönerim "dir. / Cemal Süreya Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine ! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime. / Cemal Süreya Sözcükler değişiyor, anılar sözcüklerini değiştirmiyor. / Cemal Süreya Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini. / Cemal Süreya Güneş her sabah verilmiş bir söz gibi doğuyordu. Gerçek neydi biliyor musunuz her şey. / Cemal Süreya Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar fakat olgunlasa olgunlasa çürüdük bilmiyorlar !! / Cemal Süreya Uğraşamam dünümle ve dünümdekilerle. Ben yarına bakarım yanımdakilerle. / Cemal Süreya Biliyorum sana giden yollar kapalı. / Cemal Süreya Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın? / Cemal Süreya Güzelsin sevgilim. Ama çok yakından. / Cemal Süreya Sesinde ne var, biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var. / Cemal Süreya Son çırpınışımdın sen insanlar arasında , keşke yalnız bunun için sevseydim seni. / Cemal Süreya Saat 12'den sonra her içki şaraptır. / Cemal Süreya Yorumlar 15 Adet 💬 nusret_yuxel [2037] numaralı söz içinbiletler çok pahalı azizimmm Gizem [2037] numaralı söz içinNe demek istedınız yanı Vildan [12323] numaralı söz içinBu sözün anlamı nedır Mustafa [35090] numaralı söz içinŞair burada tam olarak ne demek istemiş Tuğba Akyol [2089] numaralı söz içinBu sözün Cemal Süreya ya ait olduğuna emin misiniz? Admin Baktığımız tüm sayfalarda bu şekilde görünüyor Tuğba hanım. Ozbek_3 [2037] numaralı söz içinGitmek isdiyorum azizim gitmek kes bi uzaklara giden bilet; cam kenari degil, can kenari olsun Metallica fanı Çok güzel söylemiş Kimse benimle oynamıyor diyip ağlayan çocuk büyü bak seninle ne oyunlar oynanacak elyar saat 12den sonra her içki şaraptır. wooow Mehmet Nuri Aydın Biz kırıldık daha da kırılırız lakin katil de bilmiyor öldürdüğünü diyor Cemal Süreya ve ekliyor büyük şair sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma ben çok gülerim ve gülerken kimse yalan olduğunu anlayamaz... Sinan Dışımdaki yaralar acıtmıyor beni, içimdeki yaraların acıttığı kadar! Mürat Anlamlı O_o Oyh in in in ... Hic bitmicek sandim. D cemal sureyya resmen yasayan bir siir ya... yok Harika kerem can çok iyi sözleri var hepsini okumanızı öneririm duygu çok güzel Misafirlerin Şu Anda Baktığı Ünlüler
Cemal süreyya sözleri ile derlenmiş yeni konumuzda büyük şair ve yazar cemal süreyyanın resimli ve anlamlı sözlerini bir araya getirdik. Anlamlı sözlerin çoğunlukta olduğu cemal süreyya sözleri yazının devamında sizleri bekliyor. Bir kırıldık, daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza. Kimseyi suçlama, Suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, Sen ise ona her şeyini verdin. Gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. Sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim. Bir gün seni bırakırım ya tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu evet, gün geliyor, bıkıyorum senden, ama İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey olur bu… Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni. Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. “Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı. Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı” Masmavi gökyüzünde süzülen beyaz güvercinleri takip ediyorum şu kısacık ömrümde. Diyorum ki “Hayat kısa kuşlar uçuyor.” Sana yolculuk yapmak istiyorum. Kes yüreğine giden bir bilet. Cam kenarı değil; CAN kenarı olsun. Zaman değilmiş gideni geri getiren, aslında zamanmış var olanı götüren. “Şimdi açsam pencereyi de beklesem… Sen gelsen… Olmaz ya hani geliversen… Hiçbir şey sormasan… Hiçbir şey söylemesen… Sussam… Sussan… Sussak…” Dokunulmasa da görülmese de kalpte yer verilir bazısına, nedensiz. Aklıma bile gelmiyorsun artık, o kadar kalbimdesin ki! “Yalnız aşkı vardır, aşkı olanın ve kaybetmek daha güç bulamamaktan… Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, kardeşim olan gözlerini unutamadım. Çocuğum olan alnını, sevgilim olan ağzını, dostum olan ellerini unutamadım.” Cemal Süreya Ben senin sevgilin, baban, ağabeyin, arkadaşınım… Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım. Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorsa saat kaç diye, cevabım hep aynı; o’na doğru BENİMSİN’ demeden önce SENİNİM’ diyebilmeli insan… Bir kâğıda SENsizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü sen’sizlik kelimesi bile SEN’le başlıyor. Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş ya, aynı ben seni öyle seviyorum. Yüzü güzele kırk günde doyarsın, huyu güzele kırk yılda doyamazsın. Cevap veriyorum Zamanla her şey geçer diyen akıllılara; “Geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara… Bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgâr. Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylemiş sanki. Tek yanlı AŞK kişiyi nasıl aptallaştırıyor. Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini. Öyle güzel bakma bana; Allah yarattı demem severim!!! SEN; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin. Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlamaz. Biz ne zaman yelken açsak sevdalara, kesiliyor bütün rüzgârlar… Ve biz ne zaman bir parça AŞK istesek, yalnızlık kesiyor önümüzü… Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz; sonra gelir bir MERHABA’ der, yine o kazanır. Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek… Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu… Yaşamaz aşkı günübirlik, arar sevgide derinlik… Arar sevgide derinlik, edecek sana yarenlik… Sen yeter ki içinden de olsa seni seviyorum de; benim kulaklarım çınlasın Süreya Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm, Yalnız işitme duyusu kalır ortada. Asya kentleri yürür dururlar, Höyükler burnumda hızma. Uzakta dev bir damlaPırıl pırıl Pencap! Tabanlarından kayıp duran sütunlar Yitmiş bir geleceğin işaret parmakları Horasan uykusuna havlayan köpekler, Buhara. Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, Bir yanlışı düzeltircesine açmış; Gelmiş ta ağzımın kenarında Konuşur durur. Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda, Güverteleri uçtan uca orman; Aldım çiçeğimi şurama bastım, Bastım ki yalnızlığımmış. Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Yıkıcı bir aşk bu, Yıkıyor milletin ortasına Tutku yükünü. Bölücü bir aşk Ekmeği suyu bölüyor Günde üç öğün. Hain bir aşk bu, Sizin eve hırsız girer Onunkine polis. Yasadışı bir aşk bu, Evlenmeyi Hiç mi hiç düşünmüyor. Soyguncu bir aşk bu, En sıradan ezgilerden Sevinçler devşiriyor Kökü dışarda bir aşk, Dante ile Beatrice’inkine Fena öykünüyor. İşgalci bir aşk bu, Samanlık sevişenin diyor Başka şey demiyor Baktık çıldırmak işten değil Söndürüp attık cigaramızı Baktık olacak gibi değil Bir adam düşündük camların arkasında Baktık beyaz pardesülü burunlu Bir adam birdenbire peydahlandı Kaptığımız gibi şapkamızı eski O eski kadınları bilirsiniz Keder basınca bilhassa hatırlanan Sokaklarda yaşanmış veya evde Karanlığın ortalık yerinde beyaz Ve sevgili olan enine boyuna Baktık olacak gibi değil Kaptık şapkamızı dışarı çıktık Ama gel ki kazın ayağı öyle değil Baktık değişen bir şey yok ortalıkta İki kişi bezik oynuyordu veya tavla Birinin zavallı olduğunu gördük O zavallı kadınları bilirsiniz Sevildimi pekalâ sevilebilen Geceyken yağmurluyken hava İyice inceltip ufak yüzlerini Birebir gelirler yağmura karanlığa O eski kadınlar o zavallı Bir sürü çiçek ama saydırmaya kalkma Ayrı ayrı kadınlardan koparılmış Kadınlardan ya hem de bilsen nerelerinden Kahin-klin kahin-klin Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem Senin ki gül oluyor aralarında Bir sürü güvercin havalan.. Saçların Bunlar tıpkı senin sevilmede ki saçların Kanatlarımdan bellidir yeni açılmış sokaklarda Gülüm-mera gülüm-mera Bir güvercin akıntısında kesin güvercinler Uçsuz bucaksız bana bakıyorsun Bir sürü Süleyman Vagon-Blö’de İçlerinden biri Vagon-Blö’de En fazla kibarı en fazla penceresi olan Çal-para çal-para Açlığa saygısından olacak Beni görünce şapkasını çıkarıyor. Düşenin dostu olmaz’ derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi… Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni önce bana, sonra bana sonra yine bana bak. Ben nerede bir çift göz gördüm ise tuttum onu güzelce sana tamamladım. Şimdiler de bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki Uysal sevgilim, ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara hayatımız geçiyor gözlerimin önünden çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz. Her şey seni bekliyor, her şey gelmeni içeri girmeni senin elinin değmesini gözünün dokunmasını ve her şey tekrarlıyor seni nice sevdiğimi. An ki fıskiyesi sonsuzluğun, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz? Kadın susarak gider. Eğer bir kadın şikayet ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir. Aslında ayrılıklar değil de, gidenin sevmediği halde seviyorum demesi en çok koyuyor insana… Kim istemez ki mutlu olmayı ? Ama mutsuzluğa da var mısın? Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan. Sesinde ne var biliyor musun Bir bahçenin ortası var Mavi ipek kış çiçeği Sigara içmek için Üst kata çıkıyorsun Sesinde ne var biliyor musun Uykusuz Türkçe var İşinden memnun değilsin Bu kenti sevmiyorsun Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki. Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin. ben bütün hüzünleri denemişim kendimde canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını bir bir denemişim bütün kelimeleri yeni sözler buldum seni görmeyeli kuliste yarasını saran soytarı gibi seni görmeyeli kasketim eğip üstüne acılarımın sen yüzüne sürgün olduğum kadın kardeşim olan gözlerini unutmadım çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Ama kadınlar, tanrım. Öyle sevdim ki onları, gelecek sefer dünyaya kadın olarak gelirsem, eş cinsel olurum. En koyu yalnızlık bile bir tanığa ihtiyaç duyar… Kent yıkılıyor. Sokaklar uçtan uca kazılmış. Sesimiz radyasyon içinde. Mühendisler geldiler; kedi resmini bile cetvelle çizerler. Gözlem evinde art arda mevsimler sökülür. Mahşerin ortalık yerinde size rastladık. Elinizi şuramıza koydunuz. Sürgündük. Göçebeliğin elverişli yanlarını da yitirmiş gibiydik. Yanınızda göçmen olduk. Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler… Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan. Ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan. Özledim.. Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin. Uzaktan seviyorum seni! Kokunu alamadan, Boynuna sarılamadan. Yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum! Yarın bizi beraber görenler kimdi o yanındaki diye sorarlarsa beni detaylı anlatma. Kısaca; ömrümün geri kalanı dersin. Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk… Büyüyünce kalbin paramparça olacak. Kaldı işte; çayımız bardakta. Çocukluğumuz sokaklarda. Mutluluğumuz kursağımızda. Sevdiklerimiz uzaklarda. Gülüşlerimiz fotoğraflarda… Öyle uzaktan seviyorum seni! Elini tutmadan. Yüreğine dokunmadan. Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden. Şu üç günlük sevdalara inat, Serserice değil adam gibi seviyorum. Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum. İkinci bir parıltı var senin bakışlarında. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Hayatta gözyaşlarımı hak edecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarım gereksiz, ya da uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz. Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında Afrika dahil Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum Benimsin” demeden önce “seninim” diyebilmeli insan. Ne demiş uçurumda açan çiçek,yurdumsun ey uçurum!. Tam unuttuğunu sanırsın, karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine. Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile. Seni soruyorlar… Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin! Yokluğunu yazmak cenaze arabalarını süslemek gibidir. Anılar hep sonbaharda gibidir astrakan gecede süt yıldızlar Sevmek güzel meslek, ama zor. Can dayanıyor dayanmasına ama yürek gitti gidecek. Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz “Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”. Küçükken aldığım dışı güzel, İçi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; O elmalı, Sen ise el’malı. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz. Sana yolculuk yapmak istiyorum, kes yüreğine giden bir bilet; can kenarı olsun! Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı Hepten hüzünlü bu günlerde Biliyorum sana giden yollar kapalı! Üstelik sende hiçbir zaman sevmedin beni. Ne kadar yakından ve arada uçurumlar, insanlar, evler aramızda duvarlar gibi. Aklıma bile gelmiyorsun artık.. O kadar kalbimdesin ki. Nasıl bilirdiniz? Sorusuna, tanıyamamışım deyip geçtim. Cevap veriyorum zamanla her şey geçer diyen akıllılara; “geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara. Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa. Dörtnala sevişmek lazım. Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini. Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık ”sevda” da boğulur. Annesinden dayak yediği halde, yine anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk. Her ölüm erken ölümdür. Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece. Önce sevdiğiniz terk eder sizi,ardından ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz… Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdi mi gerisi bahane. Hep kazanırsın ey çözümsüzlük! Boğazıma takıldı sevdan… 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak herhalde. Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem yazlığın başkenti orası. Ve yine sevgili çocuk, biliyorsun, kişi tuttuklarıyla yalnızlığını adlandırıyor o kadar. Üşüyor musun? Üzülme be! Gel yanıma. O kadar yaktın ki canımı; Isınırsın. Üşümezsin bir daha. Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi! Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz… Kimseyi suçlama, suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, sen ise ona her şeyini verdin. Güzelsin sevgilim. Ama çok yakından. hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka keşke yalnız bunun için sevseydim seni Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz? Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, Ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum. Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz. Bir kadını ortadan ikiye böl, yarısı annedir, yarısı çocuk, yarısı sevgili yarısı aşk. Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu! Yarısı rivayettir, yarası gece. Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık, Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık. Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz. Cemal Süreyya Sözleri Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz. O beni herhalde sevmiş! Oysa ben onu her halde sevmiştim. bir kadını ortadan ikiye böl, yarısı annedir, yarısı çocuk, yarısı sevgili, yarısı aşk… Aşktın sen, gidişinden bildim seni.. kuşlar toplanmış göçüyorlar keşke yalnız bunun için sevseydim seni Yalnızlığım ve ben, seni çok bekledik. seni o kadar yakından görünce, keşke yalnız bunun için sevseydim seni Sevmek çiftleşmek değil, tekleşmektir.. hızla geçen otobüslerin ardından benzeşmek… keşke yalnız bunun için sevseydim seni Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti. Senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz keşke yalnız bunun için sevseydim seni Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak! İyi anlarında sesin kalınlaşıyor. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni Bir çiçek duruyordu, orada, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış. Acı çektikçe insan olgunlaşırmış, yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın. Ellerim ceplerimde yürüyorum. Ve ben ne zaman bir şiir duysam, şehadet getiririm, ölürüm Yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi bir şey. Siz, saatleri yaşadınız, Zaman taşlarını, Niceldir saatler. Adsızdırlar. Renklerini, kokularını kişiselliklerden alırlar. Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter sevda sözleri. Hayatta gözyaşlarımı hak edecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarım gereksiz,Yada uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz. Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; Değmeyenlere… Yüreğimin değmiş olması. Öyle bir sihirbazdın ki beni bile kaybettin!.. Aylar birbirinin içinden yürüyebilir. Ağustosta bile Marta gönderme vardır. Yine de gönderme mevsim mantığıyla sınırlıdır. Günlerse bambaşka. Bir günün öbürünün önüne geçmesine izin yok. Günün gizi hem kişiselliğimizde, hem de onun kendi kişiselliğinde. Siz, saatleri yaşadınız. Henüz sözcük haline dönüşmemiş, ya da bir sözcük karşılığı oluşmamış durumlar yarattınız. Tanığınızım. Aylar ayları açıklıyor. Saatler saatleri kum saatiyle açıklayabiliyor. Belki de. Evet, belki de sen, hiç hak etmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmişim seni. Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerin olmadan edemem bilirsin. Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime. Ah ulan ayrılık, Bir tek seninle ayrılamadık… Açıklanmayan tek şey aşk En büyük sayrılık ve en büyük sağlık. Günü tam gelmemiş olarak bir yanını gizleyen duygu. Denetçi anlamaz, tarihçi atlar, terzi bir araya getiremez, sanatçı elden kaçırır. Belki o her şeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin. Sana seni seviyorum dediğim kadar, Anneme peki anneciğim deseydim; Hazırdı cennetteki yerim… Denir ya aşk iki kişilik, yalan! Aşk bile bile delilik. Bide hayat müşterektir denir. Buda yalan çünkü aşk acısı hep tek kişilik.
Güzel sözler kategorimizde şimdi de sizlere en güzel ve en ilgi çekici Cemal Süreya Sözlerini derledik. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük şair ve yazarlarından birisi olarak kabul edilmektedir. Kitaplarında ve eserlerinde kullandığı mükemmel sözler ile birlikte kısa bir zaman dilimi içerisinde ön plana çıkan ve günümüze kadar mükemmel ötesi eserler bırakan Süreya, sürekli olarak günümüz sosyal medyasında insanların sözlerini paylaştıkları isimlerden birisi olarak da dikkatleri çekiyor diyebiliriz. Şimdi bizlerde sizlere ünlü ismin sözlerini sunmak için aşağıda kapsamlı bir paylaşım yaptık. EN GÜZEL CEMAL SÜREYA SÖZLERİ Bir daha beni sevdiğini söyleme! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım. Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni. Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler… Belki o her şeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin. Belki de. Evet, belki de sen, hiç hak etmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmişim seni. Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter sevda sözleri. Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış. Bir gün seni bırakırım ya tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu evet, gün geliyor, bıkıyorum senden, ama İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey olur bu… Bir kırıldık, daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza… Bir kadını ortadan ikiye böl, yarısı annedir, yarısı çocuk, yarısı sevgili yarısı aşk. Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu! Yarısı rivayettir, yarası gece. Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz? Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi! Boğazıma takıldı sevdan… 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak herhalde. Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece. Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini. Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki. Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; o kadar yakın, ama sana asla dokunamayan. Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz. Göz göze gelebilirseniz, ipi kopmuş bir uçurtma, hızla uzaklaşır bakışlarından. Kadın susarak gider. Eğer bir kadın şikayet ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir. Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek. Ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum… Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk. Sana yolculuk yapmak istiyorum, kes yüreğine giden bir bilet; can kenarı olsun! Sevmek güzel meslek, ama zor. Can dayanıyor dayanmasına ama yürek gitti gidecek. Tam unuttuğunu sanırsın, karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine. Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile. Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum. Yarın bizi beraber görenler kimdi o yanındaki diye sorarlarsa beni detaylı anlatma. Kısaca; ömrümün geri kalanı dersin. Yüzü güzele kırk günde doyarsın, huyu güzele kırk yılda doyamazsın. Önemli olan hastalıkta sağlıkta değil, yalnızlıkta yanımda olman. Sana gelince, ah sen yok musun sen! Bir daha rastlar mıyım sana? Günlerin ne getireceği bilinmez ki. Sesinde ne var biliyor musun? Ev dağınıklığı… İki de bir elini başına götürüp, rüzgârda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun. Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene. Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa. Dörtnala sevişmek lazım. Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum… Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni önce bana, sonra bana sonra yine bana bak. Hayatımda ilk kez birisi bana kendine çok dikkat et dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde. Ama kadınlar, tanrım. Öyle sevdim ki onları, gelecek sefer dünyaya kadın olarak gelirsem, eşcinsel olurum. Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan. Bir kez daha diyeyim özenle katlanmış bir mendil gibisin sil beni nolur kırk yıllık kirim pasım gitsin. Seni soruyorlar öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin! Aklıma bile gelmiyorsun artık.. O kadar kalbimdesin ki. Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin. Eski Türk filmlerinde adamların konuşurken neden kadınlara sırtlarını döndüklerini işte o an anladım. Gözlerim dolu dolu olmuştu ve geriye dönecek olsam bir rezalet çıkaracağımı adım gibi biliyordum. Bir kişiyi yargılamadan önce dualarına bakın. Elbette bir acı yaşadım. Kanatlarım kırıldı. Elbette en kötüsünü gördüm. Şurada yaralarını usul usul, yaygara etmeden sarmaya çalışan bir kadınım. İntihar etmenin en iyi tarafı buydu; başarısız olduktan sonraki her şey insana tatlı geliyordu. Ne çalacağınıza karar veremediğiniz durumlarda Beatles en iyi seçenektir.
cemal süreya kadınlar susarak gider şiiri sözleri