Beyza Moderatör. Kuranı kerim'in gönderiliş amacı nedir.? İnsanların dünya ve ahiret hayatlarını düzene koymak ve onların dünya ve ahiret mutluluğuna temeni etmektedir. Kur'an-ı Kerim'in gönderilmesinin gayesi, akıl ve irade sahibi olmalarından dolayı sorumluluk altına giren insan ve cinlerin "kulluk bilinci"ne Ben cinleri Kuran, Yüce Allah tarafından insanların doğru yola ulaşmaları için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur’an bütün insanlığa rehber olarak gönderilmiş bir kitaptır. Kur’an’ın gönderiliş amacı Kur’an’da yer alan bir çok ayette dile getirilmiştir. Bu ayetlerden birkaçı şöyledir: “Şüphesiz bu Kur’an, insanları en doğru yola götürür Salih amel işleyen mü Kuran-ı Kerim Hakkında Soru Ve Cevaplar: Cuma Gününün Önemi ve Cuma Tebrikleri: Tevhid Ve Şirk: Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim 40 Hadis: Kur'an'ın Feyzinden Dualar : 54 Farz ve 32 Farz: Esmaül Hüsna Resimleri : Peygamber Efendimizin İsimleri: Kur-an-ı Kerim Dinle: Veda Hutbesi: Yemek- Saklı sayfalar: Bilgilenelim: İletişim Kuranı Kerim Tarihi hakkında bilgiler. Mekke’nin ticari, sosyal ve siyasi bakımdan önemli bir yer olmasının en önemli nedeni ise yeryüzünde Allah’a ibadet için yapılan ilk bina olan Kâbe’nin burada bulunmasıydı. Kur’an’da geçtiği üzere Allah (c.c.)’ın emriyle Hz. İbrahim ve oğlu Hz. Cevap: Medineweb Üyelerine Kuranı Kerim Kavramları Testleri. Alıntı: serpil Nickli Üyeden Alıntı. 1-‘’Kur'ân hükümleri’’ anlamına gelen ibâdet, muâmelat, keffâret ve ukûbât ile ilgili âyetlerin yorumunu konu edinen bilim dalına ve bu dalda yazılan eserlere ne denir? A)Aksamu’l-Kur’an. B)Ahsen-i Takvîm. Posted by Mehmet. Kuran-ı Kerimin gönderiliş amacı nedir? Kur’an, Allah’ın emir, yasak ve öğütlerini içeren ilahi bir kitaptır. Kur’an, insanın hem aklına hem de duygularına hitap eder. Bunun için gerekli olan yönlendirmeleri de öğüt, tavsiye, telkin, özendirme, düşündürme, müjdeleme, uyarma ve sakındırma gibi VGhh. Kur’an-ı Kerim’in temel amaçları nelerdir bu konuda sizlere kısa bilgiler Kur’an’ın dört maksadı olduğunu ifade ederken Tevhid, Nübüvvet, Haşir ve Adaleti sayar. Buna birde “İbadeti de başka bir eserin de ilaveden , “Adalet” ve “İbadet”in tek madde olarak sayıldığı anlaşılmaktadır. Kanaatimizce; adalet kavramı ibadeti de içine alır. Şöyle kiAdalet, İhkak-ı Haktır. Yani her hak sahibine hakkını vermektir. Başlıca şu üç hakla karşı karşıya olduğumuz görülür. Allah’ın üzerimizdeki hakkı. HukukullahDiğer insanların üzerimizdeki hakkı hukuk- u ibadNefsimizin üzerimizdeki tümüyle Hukukullah ile alakalıdır. Diğer insanların üzerimizdeki hakları “muamelat” şeklinde ifade edilebilir. Fıkıh ilmi bunları ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Nefsin terbiyesi, tezkiyesi, onu hevaya değil Hüdaya sevk etmek gibi durumlar ise zaten insanın üzerindeki ve diğer varlıkların yaratıcısının Allah olduğunu bildirmekİnsanların varlıklar içinde seçkin bir yerinin olduğunu ve sorumluluklarının bulunduğunu bildirmekİnsanların davranışları, işleri ve sorumlulukları hakkında yönlendirici bilgiler vermekİnsanların yaptıklarından ve yapması gerekirken terk ettiklerinden dolayı sorumlu olduklarını ve bunların hesabını vereceğini bildirmekKuran-ı Kerim’in, ondan önceki kutsal kitapların, bütün peygamberlerin gönderiliş amaçlan işte bu dört maddeden temel amaçlarını dikkatle incelediğimizde görürüz ki doğru bilgi, doğru inanç ve doğru davranış ön plana çıkmaktadır. KUTSAL KİTAPLAR NEDEN GÖNDERİLDİ ?İmtihan adalet ölçüsüne göre yapılır. Bir öğretmen, imtihandaki adalet ölçüsü, tatbikatı, uygulamayı ister.. Aynen bunun gibi, Allah kullarını imtihan için öğrencilerine tatbikat yaptırması gerekir. Tatbikat ise, öğretici bir muallim ve onun elinde de bir kitap/ders notlarının olmasıyla gerçekleşir. İşte insanlık camiasının hayat okulundaki muallimleri peygamberler, ders notları ise semavî kitaplardır. “Bir peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz”İsra, 17/15 mealindeki ayet, bu gerçeğe dikkati çekmektedir. -Ayrıca, şu koca evrenin yaratılmasının elbette bir çok gayesi vardır. Her tarafı hikmetlerle donatılmış evrenin gayesiz, abes, lüzumsuz olduğunu tasavvur etmek için deli olmak lazımdır. Bu gayelerin başında her şeyden önce Allah’ın kendini tanıtması ve kullarından bunu öğrenmelerini istemesidir. “Cinleri ve insanları beni tanımaları ve bana kulluk etmeleri için yarattım”Zariyat, 51/56 mealindeki ayette bu hakikate işaret edilmiştir. Kulların bu tanıma ve kulluk işini öğrenmesi de muallimsiz ve kitapsız olamaz..-Allah’ın isim ve sıfatlarını yansıtan, onları ders veren, sonsuz ilim ve kudretini yansıtan, mücessem bir Kur’an olan kâinat kitabıdır. Kâinat kitabının derin manalarını, ince nakışlarını, yüce Yaratıcıyı tanıtan mesajlarını öğrenmek için, onu ders veren bir muallime ihtiyaç vardır. Aksi takdirde, bir kitap ne kadar harika olursa olsun, onun manaları bilinmiyorsa ve onu ders veren bir muallimi de yoksa, onun boş bir tomar kâğıttan farkı yoktur. Tıpkı bunun gibi, Kâinat kitabını en ince güzellikleriyle ders veren, Yaratıcı ile olan bağlarını anlatan, onun yaratılış gayesini açıklayan Kur’an gibi bir kitap ve Hz. Muhammed gibi bir muallim olmasaydı, kâinat kitabının bu ince sırları anlaşılabilir miydi? Nitekim, Kur’an’a ve Hz. Muhammed kulak vermeyenler, materyalistçe düşünceleriyle, evreni anlamsız, gayesiz, hedefsiz bir kukla olarak telakki ettikleri gibi, insanları da nereden gelip, nereye gideceği, niçin geldiği ve niçin bir müddet sonra kaybolup gideceği bilinmeyen bir zavallı olarak görürler. İşte bu yanlış anlayışların düzeltilmesi için bir Kitap ve o kitabın Muallimi göre kitapların gönderiliş amacı anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hükmedilmesi, el-Bakara, 2/213, insanlar arasında adaletin yerine getirilmesi el-Hadid, 57/25, ayrılığa düşülen konuların açıklanması ve inanan insanlar için yol gösterici ve rahmet olması en-Nahl, 16/64, insanları karanlıktan aydınlığa çıkarıp onları Allah'ın yoluna iletmek İbrahim, 4/1, zulmedenleri uyarmak ve güzel davrananları müjdelemektir el-Ahkaf, 46/12.Allah Teâlâ'nın insanları irşad etmeleri için gönderdiği peygamberlere, insanlığa tebliğ etmek üzere indirdiği kitablar. Semavî kitablara aynı zamanda "ilahî kitablar" veya "Kütüb-i Münezzele"de denir. Bu kitablar lafız ve manâ itibariyle Allah'ın kelamıdır. Allah tarafından peygamberlerine tebliğ edip açıklamaları için gönderilen kitablar; ya suhuf sahîfeler veya elvah levhalar içinde yazılı olarak, veyahut da vahiy çeşitlerinin her türlüsüyle lafız ve manâlarıyla birlikte müdevven veya müdevven olmayarak gönderilir. Müdevven olmayanlar, gönderilen peygamberlerin bildirdiği şekilde yazdırılarak bir araya kitablar; hacim itibariyle ister büyük ister küçük olsun, gerek tedvin edilmiş olarak gönderilsin, gerek tedvin edilmeden indirilsin; kendisi ile gönderilen peygamberin içinde bulunduğu milletin diliyle indirilir. Çünkü Allah her millete çeşitli asırlarda birer peygamber göndermiştir. Hiçbir millet yoktur ki, onların içinde Allah'ın azabıyla korkutan bir peygamber gelip geçmesin” el-Fâtır, 35/24; "Ve li-küll-i ümmetin resûl..." Yunus, 10/47; "Biz her peygamberi, kendilerine iyice açıklasın diye yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik..." İbrahim, 14/4. İlâhi kitapların bazılarında i'câz özellikleri bulunur. Kur'an-ı Kerim ise pek çok i'câz özelliklerini Kitab, Hz. İbrahim'e sahifeler içinde, Hz. Musâya elvah levhalar üzerinde yazılı olarak indirilmiştir. Hz. Muhammed Kur'an-ı Kerim peyderpey tedricen çeşitli vahiy şekilleriyle lafızlar olarak indirilmiş, Hz. Peygamber de bunları sırasına göre vahiy katiblerine yazdırmıştı. Semavî Kitabların hepsi şu noktaları zikretmede ittifak etmişlerdir1- İman ve Tevhid'in esaslarını bildirmede Allah Teâlâ, zat ve sıfatlarında tektir. O, yegane Halık Yaratıcı ve müessirdir. Allah'dan başkasına ibadet Namaz, Zekat, Oruç gibi ibadet asılları. Bunların şekilleri değişik olabilir. el-Enbiyâ, 21/73; el-Bakara, 2/183.4- Zina, adam öldürme, hırsızlık gibi ırz, namus, can ve mal haklarına tecavüz haram ve büyük Bütün hayırlar ve güzel ahlâk esasları Hz. Muhammed Allah'ın Rasûlü olarak geleceğini ve sıfatlarını haber Allah yolunda can ve mal ile cihada teşvik Allah, önceki kitablarda indirdiği esas ve bilgilerin pek çoğunu Kur'an-ı Kerim'de indirmiştir. el-Mâide süresinin 48. âyeti bu hususa işaret eder Ya Muhammed, sana da kendinden önceki kitabları tasdik edici ve onlar üzerine bir kontrolcü gözetleyici olmak üzere bu kitabı indirdik. O halde onlar arasında Allah'ın indirdiği ile hükmet ". O halde Kur'an-ı Kerim kendisinden önce indirilen kitabların değiştirilmeden gelen kısımları ile tahrif edilerek batıl karıştırılmış kısım ve âyetleri üzerinde bir şahid ve bir kontrolcü ve mihenk Kerim kendisinde bildirilen hakikatlerin önceki ilâhi kitablarda da indirildiğini söylemiştir "Şurası bir gerçektir ki, Kur'an âlemlerin Rabbinin indirdiğidir. Allah'ın azabıyla korkutanlardan olman için onu ey Muhammed, senin kalbine apaçık bir Arapçayla Cibril-i Emin indirmiştir. O daha önceki peygamberlerin kitablarında da vardır zikredilmisti" eş-Şuârâ, 26/192-196 "Öncekilerin kitabları zübüril-evvelîn" lafzının mefhumuna, suhufu İbrahim, Tevrât, Zebûr ve İncil kendilerine Allah'ın ahkâmını tebliğ eden peygamberlere muhtaç oldukları gibi, onlara indirilen semavî kitablara da şu bakımlardan muhtaçtırlar1- Peygamberlere indirilen semavî kitablar, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, ümmetlerin dinin akaidini, ilke, gaye ve ahkamını tanıma ve tarif etmede müracaat ettikleri kaynaktır. Ümmetler, Allah'ın şeriatının hükümlerini tanımada, Allah'ın emrettiği farzları ve nehyettiği haramları açıklamada, fazilet ve güzel ahlâkı, edep ve terbiye kurallarını, Allah'ın uyarılarını, va'd ve va'dini beyan edip insanları doğru yola çağırmada ve öğüt alıp ve öğüt vermede Allah'ın kitabına baş vuracaklardır. Peygamberin vefatından sonra ümmetin alimleri, beşer hayatında karşılaşılan müşkillerin şer'i hükmünü istinbat için Allah'ın indirdiği kitaba Peygamberin vefatından sonra ona vahyedilmiş olan ilâhî kitab, insanların ihtilaf ettikleri her bir meselede başvuracakları âdil bir hakemdir. Çünkü bu, en âdil ve en iyi hakim olan Allah'ın kelâmıdır. Yüce Allah bu hususu şöyle belirtir İnsanlar Hz. Âdem zamanında tek bir ümmetti. Bunu müteakiben Allah onlara müjdeleyen ve korkutan peygamberler gönderdi. Onlarla birlikte insanlar arasında ihtilaf ettikleri şeylerde hükmetmek için hakk ve gerçek olan kitablar indirdi... el-Bakara, 2/213.Bir ümmet arasında indirilen ve yazılmış olan kitab, tevhid esaslarını ve dinin akaid, adab ve ahkâmını korur. Ümmet içinde bir semavî kitabırı değiştirilmeden kalması, aralarında yaşayan peygamberin durması anlamındadır. Diğer insanlar gibi peygamberler de ölürler. Peygamberlerin ölümünden sonra semavi kitabın durması olmasaydı, dinin aslından sapacak kadar ümmetin ihtilafları büyürdü. İnsanların tabiatı icabı, nefis ve hevalarının arkalarında sürüklenmelerinin azaltılması, dini anlayış ve ictihadlarda ihtilafların durdurulması için yazılı bir ilâhi kitabın bulunması Kitab, nazil olduğu yer ve zamandan ne kadar uzaklaşılırsa uzaklaşılsın, dinin yayılması ve insanların irşâd edilmesinde peygamberin davetinin etki ve kabiliyetini taşır. Son Peygamber Hz. Muhammed tebliğ ettiği evrensel İslamın yayılması ve kabul ettirilmesinde Kur'an-ı Kerim'in çok büyük etki ve hizmetleri Teâlâ, işte bu sayılan ve bunlardan başka bir takım sebeplerle peygamberlerine kitablar indirmiştir. Onlar da bunları tebliğ edip açıklamışlardır. Hz. Peygamber arkasında insanlık için bir nur ve hidayet rehberi olan Kur'an-ı Kerim'i ile insanlık alemine şeref vermiş olan Peygamberler, çok önemli olan elçilik ve peygamberlik görevini yerine getirebilmek için, kendilerine Yüce Allah tarafından talimat verilmiş olması gerekir. İşte bu talimat, Peygamberlere Semavi kitablarla verilmiştir. Semavi kitablar, Yüce Allah'ın insanlar üzerinde uygulanacak birer kutsal kanunudur. Allah, insanlara haklarını ve görevlerini bu kanunlar yolu ile bildirmiştir. Peygamberlerin dünyadaki hayatları geçicidir. Peygamberlerin ümmetlerine bildirdikleri İlahi hükümlerin devamı, ancak bu kitablar sayesinde mümkün olmuştur. Eğer bu kitablar olmasaydı, insanlar yaratılışlarındaki hikmetten, üzerlerine düşen görevlerden, kavuşacakları ahiret nimetlerinden ve felaketlerinden habersiz kalırlardı. Yaşayışlarını düzene sokacak İlahi prensiplerden mahrum kalırlardı. Özellikle kutsal ayetleri okumak, onlara ibadet etmek, onlardan öğüt almak ve onlarla gerçeği anlayıp tehlikeli görüşlerden kurtulmak şerefinden ve mutluluğundan uzak kalmış insanlara bildirdiği emirler ve yasaklar, açıkladığı hikmet ve gerçekler pek çoktur. Bunlar temel olarak inançlara, ibadetlere, muamelata, ahlaka, Allah'ın Yüce kudretini gösteren üstün san'at eserlerine, ibret alınacak olaylara ve diğer şeylere aittir. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz1 Kur'an-ı Kerim, insanlara Yüce Allah'ın varlığını, birliğini, büyüklüğünü, hikmetlerini ve kudsiyetini bildirir. Öyle ki, felsefi görüşlere sahib olanların parlak sözleri onun yanında pek sönük Kur'an-ı Kerim, insanları ilim ve irfana, ibretle bakıp düşünmeye çağırır. Gaflet içinde yaşamaktan insanları engeller. İnsanlara, Yüce Allah'ın hikmet ve kudretini gösteren büyük eserlerine bakmalarını Kur'an-ı Kerim, önceki devirlerde insanlara gönderilmiş olan peygamberlerin bir kısmı ile ilgili bilgi verir. Yüksek görevlerini nasıl başardıkları ve bu görevler uğrunda ne kadar zorluklara katlandıklarını bildirir. Bütün insanların son Peygambere uymalarını Kur'an-ı Kerim, geçmiş ümmetlere ait ders alınacak en büyük ibret sahnelerini ve tarihi olayları bildirir. İnsanları bunlardan ibret almaya çağırır. Peygamberlere karşı çıkıp isyan eden günahkar kavimlerin çok korkunç akıbetlerini haber verir. 5 Kur'an-ı Kerim, insanlara daima uyanık bir ruha sahib olmalarını ve Hak'dan gafil bulunmamalarını emreder. Nefislerin arzularına uyarak din ve faziletten yoksun kalmamalarını öğütler. Dünyanın maddi yarar ve zevklerine dalıp da, manevi hazlardan ve ahiret nimetlerinden mahrum kalmanın büyük bir felaket olacağını Kur'an-ı Kerim, müslümanlara, dinlerine sımsıkı sarılmalarını ve daima hakkı savunmalarını öğütler. Düşmanlarına karşı da, daima kuvvetli bulunmalarını, her türlü korunma vasıtalarını hazırlamak için çalışmalarını hatırlatır. Gerektiği zaman savaş meydanlarına atılmalarını, din ve namuslarını, yurdlarını, maddi ve manevi varlıklarını hem canları hem de malları ile korumalarını Kur'an-ı Kerim, medeni ve sosyal hayatın bir düzün ve huzur içinde yürümesi için gereken esasları ve kuralları bildirir. İnsanların birtakım hak ve görevleri korumalarını ve gözetmelerini Kur'an-ı Kerim, hem şahıslara, hem de cemiyetlere, selamet içinde kalmaları için adaleti, doğruluğu, alçak gönüllü olmayı, sevgiyi, merhameti, iyilik etmeyi, bağışlamayı, edeb gözetmeyi, eşitliği ve bu gibi yüksek huyları tavsiye eder. İnsanları zulümden, hainlik etmekten, büyüklenmekten, cimrilikten, intikam duygularından, katı yürekli olmaktan, çirkin söz ve işlerden, zararlı olan içki ve yiyeceklerden alıkor. Yapılması, yenip içilmesi helal veya haram olan şeyleri Kur'an-ı Kerim, Yüce Allah'ın bu alem için koymuş olduğu tabiî kanunları hiç kimsenin değişteremeyeceğini anlatır. Herkesin bu kanunlara göre davranışlarını ayarlamaları gereğine işaret eder. İnsanlara, çalışmalarının meyvesinden başka birşey elde edemeyeceklerini hatırlatır. İnsanları çalışıp çabalamaya teşvik Kur'an-ı Kerim, Yüce Allah'ın "Yapınız - Yapmayınız" diye emirlerini ve yasaklarını benimseyip gereğince hareket eden mü'minler için verilecek dünya ve ahiret nimetlerini ve elde edecekleri başarıları müjdeler. İman etmeyenlere de hazırlanmış bulunan kötü akıbetleri, Cehennemin azab şekillerini hatırlatır. Kur'an-ı Kerim, bütün bu açıklamaları ile insanları, yaratılışlarındaki yüksek gayeden haberdar ederek ona iletmek ister. Kur'an-ı Kerim'in ilk sûresi olduğu için "başlangıç" anlamına gelen "Fâtiha" Mekke döneminde nazil olmuştur. Yedi ayetten oluşan Fatiha Suresi, bir bakıma Kur'an-ı Kerim'in ön sözü niteliğindedir. Beş vakit namaz kılarken her rekatta okuduğumuz Fatiha Suresi'nin faziletleri nelerdir? Fatiha Suresi, Kur'an-ı Kerim'deki diğer surelerden hangi yönleriyle ayrılır? Mukaddes kitabımızın mukaddimesi Fatiha Suresi hakkında detaylar… Giriş Tarihi 1612 Güncelleme Tarihi 1335 Fâtiha "açmak, açıklığa kavuşturmak, sıkıntı ve meşakkati gidermek, başlamak" anlamındaki feth kökünden türemiş bir isimdir. 📌"Bir şeyin evveli, baş tarafı, başlangıcı, giriş" mânasında kullanılır. "Fâtihatü'l-kitâb" tamlamasının kısaltılmış şekli olan Fâtiha Kur'ân-ı Kerîm'in ilk sûresi ve bir bakıma onun önsözü olduğu için bu adı almıştır. 📌Kur'an'ın tertibi ve yazılması itibariyle birinci sûre olması yanında ayrıca namazdaki kıraat rüknünün yerine getirilmesine bu sûre ile başlandığı ve nihayet bir bütün olarak indirilmiş sûrelerin de ilki olduğu için ona bu ismin verilmiş olduğu düşünülebilir. FATİHA SURESİ'NİN ALDIĞI DİĞER İSİMLER ✅Sûrenin ayrıca, "Ümmü'1-Kitab" Kitab'ın özü "es-Seb'ul-Mesânî" Tekrarlanan yedi âyet , "el-Esâs","el-Vâfiye", "el-Kâfiye", "el-Kenz", "eş-Şifâ", "eş-Şükr" ve "es-Salât" gibi başka adları da vardır. Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından sureleri okumak için tıklayın 3 14 FATİHA SURESİ’NİN KONUSU 📌Bu sûre ilâhî kitabın bütün amaçlarını; getirdiği mâna, bilgi ve hükümleri özet halinde ihtiva etmektedir. Kur'an-ı Kerîm'in gönderiliş amacı insanların dünya hayatını düzene koymak ve iyi bir dünya hayatından sonra ebedî saadeti sağlamaktır. Bu amaca ulaşabilmek için 1. Emir ve yasaklara ihtiyaç vardır. 2. Bu emir ve yasakların hayata geçmesi, bunların kaynağının "yaratıcı, varlığı zaruri, kemal sıfatlarına sahip, her çeşit eksiklik ve kusurdan uzak bulunan Allah" olduğunun bilinmesine bağlıdır. 3. Bu imanı, bu bilgi ve şuuru desteklemek üzere de mükâfat ve ceza vaadi gerekir. Sûrenin başından "yevmi'd-dîn"e kadar birincisi, "müstakim"e kadar ikincisi ve buradan sonuna kadar da mükâfat ve ceza vaadi ile –konuları desteklemek, canlı bir şekilde tasvir etmek ve geçmişten ibret alınmasını sağlamak üzere verilen– Kur'an kıssalarının özü veciz bir şekilde ifade edilmiştir. Mealli Hatim dinlemek için tıklayınız 5 14 FATİHA SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU Bismillahirrahmanirrahim Elhamdulillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budu Ve iyyâke neste'în İhdinessirâtal mustakîm Sirâtallezine en'amte aleyhim Ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn Fatiha Suresi'nin mealini okumak için tıklayınız Kuranı kerim'in gönderiliş amacı nedir.? İnsanların dünya ve ahiret hayatlarını düzene koymak ve onların dünya ve ahiret mutluluğuna temeni etmektedir. Kur'an-ı Kerim'in gönderilmesinin gayesi, akıl ve irade sahibi olmalarından dolayı sorumluluk altına giren insan ve cinlerin "kulluk bilinci"ne Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Zariyat-56 Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan, tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. Kehf suresi 54. ayet Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o Kur’an, hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin Allah’tan alıp tebliğ ettiği sözüdür. O, bir şair sözü değildir. Ne az inanıyorsunuz! Bir kâhin sözü de değildir. Ne az düşünüyorsunuz! O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir. Eğer Peygamber bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizle yakalardık. Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik. Hiçbiriniz de bu cezayı engelleyip ondan savamazdı. Şüphesiz Kur’an, Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir öğüttür. Şüphesiz biz, içinizden yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz. Gerçek şu ki Kur’an, kâfirler için muhakkak bir pişmanlık sebebidir. Ve şüphe yok ki Kur’an, kesin bir gerçektir. O hâlde sen, yüce Rabbini adıyla tespih et. Hakka suresi 38-52. ayetler Kuranı Kerimin Allah Tarafından Gönderiliş Amacı Kayıtsız Üye kuranı kerimin allah tarafından gönderiliş amacı nedir Cevap Kuranı Kerimin Allah Tarafından Gönderiliş Amacı Deli Sevdam Kuranı Kerimin Allah Tarafından Gönderiliş Amacı Allah, Kuranıkerim’i tüm insanlığa rehber olsun diye göndermiştir. Onun temel amaçlarını şöyle sıralayabiliriz 1. İnsanların ve diğer varlıkların yaratıcısının Allah olduğunu bildirmek Kuranıkerim evrende bulunan sınırsız sayıda varlıklıklara, bunlar arasındaki muazzam ilişkiye ve evrendeki mikro planda ve makro düzeyde ilişkiler ağına dikkatimiz çeker. Bunların sahipsiz ve yaratıcısız olmadığına, onların boş ve nedensiz olarak yaratılmadığını vurgular. Bütün bu varlıkların yaratıcısının, hakiminin, yöneticisinin Allah olduğunu bildirir. 2. İnsanların varlıklar içinde seçkin bir yerinin olduğunu ve sorumluluklarının bulunduğunu bildirmek Allah insanı varlıkların en üstünü ve en vasıflısı olarak yaratmış, diğer varlıkları onun emrine vermiştir. İnsan, akıl ve becerileriyle keşfedebildiği varlıkları inceler, kullanır ve yönetir, yaşatır veya dönüştürür. Allah, insana bu gücü verenin kendisi olduğunu, bunu unutmamasını, eğer unutursa yeryüzünün düzeninin bozulacağını hatırlatır. Çünkü yaratıcısını tanımayan insan, ya kendini ya da başka güçleri tanrılaştıracak ve onun emrettiklerini yerine getirecektir. 3. İnsanların davranışları, işleri ve sorumlulukları hakkında yönlendirici bilgiler vermek Yaratıcı, insanlara işlerinde ve davranışlarında nelerin doğru nelerin yanlış olduğunu genel hatlarıyla bildirmiştir. Bu sayede insanlar, arzu ve isteklerinin etkisiyle yanlışı doğru, doğruyu yanlış görmekten kurtulmuşlardır. İnsanlar bu ilkelere uyduklarında işlerini doğruluk üzere yürütecek, yeryüzünde hak ve adaletle yaşayacaklardır. 4. İnsanların yaptıklarından ve yapması gerekirken terk ettiklerinden dolayı sorumlu olduklarını ve bunların hesabını vereceğini bildirmek Allah insana yüce duygular ve amaçlar verdiği gibi, adi ve bencilce duygular da vermiş ve insandan onlar arasında denge kurmasını, doğru olanı seçmesini yanlış ve kötü olandan uzaklaşmasını istemiştir. İnsan doğruyu bulma, yanlıştan uzak durma ve kaçınma çabası içindeyken, bu yolla kendini olgunlaştıracak ve cennete layık bir varlık haline gelerek ölümsüzlüğe erecektir. Allah, Kuranıkerim aracılığıyla bize sorumluluğumuzu hatırlatır ve dengeleri iyi kuramayıp yanlışlara ve kötülüklere daldığımızda, bunun doğal bir sonucu olarak acı ve ızdırapla karşılaşacağımızı bildirir; bizi uyarır. Kuranıkerim’in, ondan önceki kutsal kitapların, bütün peygamberlerin gönderiliş amaçları işte bu dört maddeden ibarettir.

kuranı kerim in gönderiliş amacı nedir