UoNC. Türkiye tuzlu suda bekletilen çileklerin içinden çıkan böcek ve kurtları tartışırken, meyve ve sebzelerin korona günlerinde doğru temizlenmesi çok önemli… Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı, “Meyve ve sebzeler mikroorganizmaların yanı sıra tarımsal ilaçlar gibi kimyasal maddeler de içerebilir. Yiyeceğiniz taze meyve ve sebzeleri, akan suda yeteri kadar zaman harcayıp yıkamalısınız. Yıkamak yüzeydeki tarımsal ilaç kalıntılarının uzaklaştırılmasında da önemli bir uygulamadır” diyor. Sosyal ve geleneksel medya günlerdir, tuzlu suda bekletilen çileklerin içinden çıkan kurtçuk ve böcek görüntülerini tartışıyor. Kimi uzmanlar bunun “çilek piyasası” üzerine oynanan bir manipülasyon olduğunu iddia ederken, kimileri ise organik yetişen meyve ve sebzelerde kurt olmasının doğal olduğunu söylüyor. Oysa tarım ilaçları kullanılan ürünlerde canlı organizmanın yaşamadığı biliniyor. Çilekle ilgili yaşanan tartışmalar, meyve ve sebzelerin nasıl temizlenmesi gerektiği konusunu tekrar gündeme getirdi. Özellikle de koronavirüsle mücadelenin devam ettiği bugünlerde taze meyve ve sebzeleri doğru yıkamak daha da önem kazanıyor. Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı, “Meyve ve sebzeleri doğru yıkamak çok önemli ancak koronavirüs pandemisi göz önüne alındığında her zamankinden daha da önemli… Meyve ve sebzeleri elle seçmek bu dönemde yasaklandı. Ambalaj içinde satılıyorlar ama meyve ve sebzeleri de ambalaja insanlar koyuyor. Uzmanlar, Covid-19'un yüzeylerde çok uzun süre yaşayamayacağını ifade etseler de düzgün bir şekilde yıkanmamış bir elmayı yemeye kimse hevesli değil” İLAÇLARI UZAKLAŞTIRINPandemi olsun ya da olmasın meyve ve sebzeleri yemeden önce mutlaka yıkamak gerekiyor. Ancak şunu bilmek gerekiyor ki; “yıkamak”, “ıslatmak” demek değil. “Yiyeceğiniz taze meyve ve sebzeleri, akan suda yeteri kadar zaman harcayıp yıkamalısınız. Sonuçta, market sepetinizdeki marulun size gelene kadar neye dokunduğunu bilmiyorsunuz.” diyen Profesör Saygı, yıkanmamış ürün tüketmenin gıda kaynaklı hastalıklara yakalanma riskini artırdığını söylüyor. Saygı, şu değerlendirmeyi yapıyor “Ürünün size ulaşana kadarki yolculuğunda, topraktan, hayvanlardan, havadan veya insanlardan kaynaklanan kirlenmeye maruz kalabileceği bir gerçek. Ayrıca, meyve ve sebzeler mikroorganizmaların yanı sıra tarımsal ilaçlar gibi kimyasal maddeler de içerebilir. Yıkamak yüzeydeki tarımsal ilaç kalıntılarının uzaklaştırılmasında önemli bir uygulamadır.”4-5 DAKİKA OVALAYINPeki meyve ve sebzeler nasıl doğru yıkanır? Saygı, bu soruya “İster inanın ister inanmayın; ürününüzü doğru şekilde yıkamak, ellerinizi yıkamaktan farklı değil” diyerek yanıt vermeye başlıyor. Meyve ve sebzeleri akan suda en az 4-5 dakika ovalayarak yıkamak gerektiğini belirten Saygı, sözlerini şöyle sürdürüyor “Meyve ve sebzeleri akan suda 4-5 dakika ovalayarak yıkadıktan sonra ürünün suya batmasına izin verin. Marul, ıspanak veya lahana gibi yapraklı yeşil sebzeleri temizlerken, üzerindeki kirleri gevşetmek için su banyosuna batırılması ve daha sonra akan sudan geçirilmesi gerekiyor. Yıkama süresini kısa tutarsanız bu yıkamak değil, ıslatmaktır. Unutmayın biz yıkama yapıyoruz, ıslatmıyoruz. Bu sırada ürününüzün çürük veya hasarlı kısımlarını uzaklaştırın. Kâğıt havlu üzerinde veya bir süzgeçte bekleterek suyun uzaklaşmasını sağlayın. Bakterilerden kaynaklanan gıda kaynaklı hastalıkları önlemek için meyve ve sebzeleri nemli saklamamak gerekir, bu daha fazla bakterinin üreyebileceği bir ortam yaratır.”SİRKELİ SUDA YIKAYINMeyve ve sebzeleri yıkarken, sirke kullanmak oldukça faydalı… Prof. Dr. Saygı'ya göre, elma, armut, üzüm, domates gibi yüzeylerinde pürüz olmayan meyveleri 1/3 oranındaki sirke ve su karışımı ile sprey etmek temizlemeyi kolaylaştırır. Meyve veya sebzeleri sprey ederek tamamen yüzeylerini kapladıktan sonra 60 saniye dinlendirmek gerekiyor. Pürüzsüz tenli meyve ve sebzeleri, aşındırıcı bir yıkayıcı veya fırça yerine elle hafifçe ovarak temizlemeyi öneren Saygı, meyve ve sebzelerin cildini kırmanın zararlı olduğunu söylüyor. Saygı, yeşilliklerin sirke ile nasıl yıkanması gerektiği konusunda ise şu bilgileri veriyor “Brokoli, karnabahar, yapraklı yeşillik, kavun, patates, çilek gibi ürünlerin temizlenmesi biraz daha zordur. Bunları da yine 1/3 oranında sirke ve su karışımı olan bir kapta ıslatmalısınız. Lahana, marul veya diğer yeşilliklerin, iyi temizlenmesi için yaprakları ayrılmalı. Sirkeli sudaki sebzeleri ovaladıktan sonra akan su altında durulayın.”LİMON SUYU DA EKLEYİNSirke, yeşilliklerin tadını etkileyebilir. Sirkenin ürününüze verdiği tadı sevmiyorsanız, sirke yerine limon suyuyla sebzeleri yıkayabilirsiniz. İki bardak suyu yarım bardak limon suyu ile karıştırarak yıkayıp, durulayabilirsiniz. Prof. Dr. Birol Saygı, “Sirke, yıkama suyunun asitliğini düşürerek meyve ve sebzelerdeki mikrobiyolojik yükün azaltılmasına yardımcı olur. Limon suyu ile sirkeyi karıştırmak asitliği artırdığından daha etkili hale gelir. Bu, E. coli dahil olmak üzere bakterilerin öldürülmesine yardımcı olabilir. Bunların hiçbiri zararlı değildir. Ancak, meyve ve sebzeleri yıkamak için sabun, deterjan veya herhangi bir kimyasal kesinlikle kullanmayınız. Toksik olan klorlu ağartıcılar kesinlikle tehlikelidir” diye konuşuyor. Saygı, yıkama işleminde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlatıyor “Taze meyve ve sebzeleri temizlerken güvende kalmak için, ellerinizi yıkama öncesi ve sonrası daima iyice yıkayınız. Ayrıca, bıçaklar ve kesme tahtaları da dahil olmak üzere dokundukları tüm yüzeyleri iyice yıkayınız. Meyve ve sebzeleri yıkamadan önce asla kesmeyin veya soymayın, çünkü bu meyve ve sebze etini kirletebilir. Ayrıca kesme ile ürünlerin yüzey dokuları parçalandığı için yüzey hücrelerindeki beslenme içerikleri yıkama suyu ile kaybedilir.”PESTİSİTLERLE MÜCADELEMeyve ve sebzelerin temizliğinde tarımsal ilaçların pestisit kalıntılarını uzaklaştırmak önemli… Genellikle meyve ve sebzelerin yüzey, kabuk ve etinde konumlanan pestisitlerle nasıl mücadele edileceğini Prof. Dr. Birol Saygı, şöyle anlatıyor “Meyve ve sebzelerin yüzey ve kabuklarındaki tarım ilacı kalıntılarına mutfakta müdahale edebiliriz ama etinde olanlara müdahale etmemiz mümkün değil. Bu nedenle kışın kışlık, yazın ise yazlık meyve ve sebzeleri tüketmeye gayret edilmeli. Ayrıca zararlı pestisitlerden kaçınmanın en iyi yolu, elbette, kendi ürünlerinizi büyütmek veya sadece kaynağını bildiğiniz organik ürünler satın almak.”Meyve sebzelerdeki pestisit kalıntılarının uzaklaştırmanın yollarıTuzlu suda bekletin Araştırmalar, 20 dakika boyunca yüzde 10 tuzlu su çözeltisinde meyve ve sebzelerin bekletmenin, en yaygın dört böcek ilacı kalıntılarının çoğunu bertaraf ettiğini içinde bekletin Sirke, meyve ve sebzelerdeki kalıntıları gidermenin başka bir yolu… Çalışmalar, yaklaşık 20 dakika, 1 kısım sirke için 3 kısım su çözeltisini önerirken, diğerleri de pestisitleri iyice uzaklaştırmak için tam kuvvetli sirke gerektiğini tozu kullanın 30 gram kabartma tozu 3 litre suya karıştırarak meyve ve sebzelerinizi en az 15 dakika bekletin ve sonra suyla soğuk su ile yıkayın Yapılan bir çalışmada, soğuk su altında durulama işleminin test edilen 12 pestisitten 9’unun kalıntılarını azaltabildiği soyun Pestisit kalıntılarını kabuklardan uzaklaştırmanın en etkili yolu ise; yukarıda belirtilen yıkama işlemlerini yaptıktan sonra meyve ve sebzelerin kabuğunu soyarak yemek… - 1214 Son Güncellenme - 1603 Güncelleme - 1603 Salmonella ve gibi patojen maddeler çiğ sebze ve meyvelerde bol miktarda bilim adamları sebze ve meyvelerin defalarca yıkanmasına rağmen bakteri tehlikesinin devam ettiğine dikkat başındaki isimlerden Amanda Deering, ekibine fasulye bitkisinde E. Coli ve yer fıstığında Salmonella bakterisi izlerini aramalarını bakteriler besin değerlerinin taşındığı bölümler dahil bitkilerin tüm temel dokularında bulunabiliyor. Yani, patojenler meyve ve sebzelerin sadece yüzeyinde araştırmaları ancak yüksek sıcaklıklarda bu bakterilerin öldüğünü gösterdi. Yani meyve ve sebzeleri sıcak su ile yıkamak ya da içinde bekletmek riski yok ve doğal besinlerin yaşamınıza kattıklarına inanamayacaksınız!!! Birbirinden şifalı zengin aktar urunleri ile sağlık bulun! Tıklayınız... Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç, meyve sebze üretiminde kullanılan tarım ilaçlarındaki tehlikeye dikkat çekerek, yetiştiği topraklardan türlü yollar kat ederek soframıza gelen meyve ve sebzelerin sağlığımız açısından nasıl ve hangi yöntemle yıkanması gerektiğini anlattı. Tarımsal ürün verimliliğini arttırmak için günümüzde pestisit adı verilen kimyasal içerikli zirai mücadele ilaçlarının yaygın bir şekilde kullanıldığını belirten Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç, bu kimyasal ilaçların meyve ve sebzeler aracılığıyla insanlara geçerek insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Doç. Dr. Seda Genç, pestisitlerin sinir sisteminden solunum sistemine kadar birçok olumsuz etki oluşturduğunu, kanser ve dolaşım sistemi hastalıklarının oluşma riskini artırdıklarının bilindiğini hatırlatarak, "Bu nedenle, taze meyve ve sebzelerden pestisit kalıntılarını uzaklaştırmak büyük önem taşımakta" dedi. SİRKELİ SU İLE TEMİZLENEBİLİR Mİ? Sebze ve meyveleri temizlemek için sirkeli su ile yıkamanın çok uzun zamandır kullanılan bir yöntem olduğunu ifade eden Doç. Dr. Genç, "Yıkama suyuna sirke ilave etmenin temel amacı; asidik bir yıkama ortamı oluşturarak yetersiz yıkama ihtimaline karşılık gıda üzerinde bulunabilen muhtemel zararlı biyolojik etkenlerin uzaklaştırılmasıdır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan pestisitlerin pek çoğunun aktif maddesi asidik koşullarda daha kararlı hale gelmektedir. Bu da yetersiz bir yıkama nedeniyle bu tür ilaçlar gıdadan uzaklaştırılamayıp vücuda alınırsa olası zararlı etkilerinin çok daha uzun süreler boyunca sürdürmelerini sağlanması, demektir. Hangi sebze ve meyvede hangi pestisitin kullanıldığı bilinmediği için sirkeli suyla yıkanmamaları gerekir. Sebze ve meyveleri tamamen tarım ilacından arındırmak mümkün olmasa da bol duru suyla yıkayıp özellikle yeşillikleri suda bekletmek, en doğru temizleme şeklidir" diye konuştu. Sebze ve meyveleri sirkeli suyla yıkamak yerine bol su ile yıkamanın tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Genç, "Bunun yanında pestisitlerin içerdiği aktif zehirli bileşiklerinin alkali sularda çok daha hızlı bozulduklarının bilinmesi nedeniyle yıkama suyunun içine yemek sodası eklenmesi de önerilmekte. Ancak sodalı su ile yıkamanın her ne kadar pestisitlerin parçalanmasını hızlandırdığı ve olumlu bir etkisi olduğu kabul edilse de bu ilaçların zararlı etkilerini tamamen ortadan kaldırdığını söylemek mümkün değil" dedi. ILIK SUDA BEKLETİLİP BOL SU İLE DURULAMAK EN UYGUN YÖNTEM Doç. Dr. Genç, zirai ilaçların zararlı etkilerinden korunmak için kullanılabilecek diğer bir etkin yöntemin de insan sağlığını tehdit etmeyen zirai mücadele yöntemleri kullanılarak yetiştirilen, tercihen organik, iyi üretim uygulamaları sertifikalı sebze ve meyvelerin tüketilmesi olduğunu kaydetti. Genç, "Ancak, günümüz koşullarında organik belgeli ürünleri bulabilmek veya satın alabilmek her zaman mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda sebze ve meyveleri sirkeli su ile yıkamak yerine, ılık suda bekletip sonrasında bol su ile durulamanın en uygun yöntem olduğu görülmekte. Bunun yanında, bilinçli tüketiciler olarak zararlı kimyasallar içermeyen, sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamaları ile yetiştirilmiş güvenilir ürünleri talep etmek kısa vadede olmasa da orta vadede bu ürünlerin uygun koşullarda pazarda bulunabilir olmasının yolunu açacaktır" diye konuştu. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, "'Sebze meyvelerinizi gümüş suyuyla yıkayın' gibi söylemler kesinlikle yanlıştır. Asla ve asla önermiyoruz" uyarısında bulundu Abone Ol Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, koronavirüs salgınına karşı sebze ve meyvelerin 'gümüş suyu' ile yıkanarak dezenfekte edilmesi gerektiği iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Sebze ve meyveleri gümüş suyuyla temizlemenin önerilmediğini belirten Prof. Dr. Özkan, DHA'ya yaptığı açıklamada "Kesinlikle kullanmasınlar. Gümüşün antibakteriyel özelliği var, hatta bir ara çamaşır yıkamada kullanılmasıyla ilgili haberler de çıkmıştı; ama ikisini de önermiyoruz. Biz pandemide virüsle karşı karşıyayız. Antibakteriyel bile olsa sebze ve meyvelerin bu tür katkı maddeleriyle yıkama uygulamasının bize ne zarar vereceğini bilemeyiz. Kendi sağlığımıza zarar da verebiliriz. Asla ve asla önermiyoruz. Gıdayla bunu aldığımız zaman sindirim sistemimize nasıl etkileri olduğuna dair şu anda bilimsel bir çalışma, bir kanıt yok. Bilmediğimiz bu tür uygulamaları yapmak sağlığımızı olumsuz etkileyecektir" diye konuştu. 'SİNDİRİM SİSTEMİMİZ ZARAR GÖREBİLİR' Pandemi sürecinde el hijyeninin, çevre hijyeninin, tüketilen gıdaların temizliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özkan, "Kendi sağlığımıza zarar vermeyecek şekilde bunları uygulamamız gerekiyor. 'Sebze meyvelerinizi gümüş suyuyla yıkayın' gibi söylemler kesinlikle yanlıştır. Çünkü gümüşün antibakteriyel olduğuna dair bazı yazılar var; ama sebze ve meyvelerimizi gümüş suyu içeren sularla yıkamak toksitesinin ne olduğunu bilmediğimiz için onu ağızdan tükettiğimiz zaman sindirim sistemimize nasıl bir etkisi olduğunu bilmediğimiz için zarar görebiliriz" ifadelerini kullandı. 'BOL SUDA YIKAMAMIZ YETERLİ' Prof. Dr. Özkan, el hijyenini de çok önemsediklerini kaydederek, el yıkarken sadece su ve sabun önerdiklerini, antibakteriyel sabun bile önermediklerini ifade etti. Prof. Dr. Özkan, "Ne tür etkileri olduğunu bilmediğimiz kanıtsal bilimsel yayınları olmayan maddeleri asla kullanmamamız gerekiyor. Meyve ve sebzeleri sadece bol akarsuda yıkamamız yeterli. Çok girintili çıkıntılı sebze ve meyveleri suda bekletiyorsak eğer belki biraz sirke koyabiliriz ya da klor tableti kullananlar da var. Bunları önerebiliriz" dedi. Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun Geçen günlerde en fazla tarım ilacına maruz kalan besinleri listelemiştim. O yazının akabinde “tarım ilacından kurtulmak için sebze ve meyveleri nasıl yıkamalıyız?” sorusunu çok aldım. Konuyla ilgili uzun zamandır evde kullandığım bir yöntem var ve buna karar vermek için çok fazla çalışma okudum. İstiyorum ki, yöntemimi siz de keşfedin ve tarım ilaçlarından olabildiğince uzak kalın. Çünkü ancak bu şekilde hormonal sağlığınızı koruyabilir ve daha iyi yaşayabilirsiniz. Zira sebzesiz hayat olmayacağı gibi, sebzelerin üzerinde olan mevcut tarım ilaçları ile sağlıklı kalmak imkansız. Peki sebze ve meyveler nasıl yıkanmalı? İşte cevabım, hazırsanız başlıyoruz! Sebze ve meyveleri yıkamak Konvansiyonel yöntemler Maalesef yanlış bilgilerin çok hızlı yayılma gibi kötü bir özelliği var ve her şeyde olduğu gibi bu konuda da çok fazla yanlış bilgi mevcut. Aşağıda size örnek bir arama motoru sonucu gösteriyorum. Fark edeceğiniz üzere alt alta olan iki sonuç aynı konuda tamamen zıt şeyler söylüyor ve ilgili sayfalara göz attığınızda ikisinin de dayandığı hiçbir bilimsel veri yok. İşte bu sebeple bilim en güvenilir bilgiyi sağlar ve ne yazık ki konuyla ilgili kanıta dayalı bilgi az. Peki bilimi bir kenara bırakırsak şu sıralar besinleri iyi temizlediğine inanıldığı için toplumda en sık kullanılan yöntemler neler? Benim sık duyduğum yöntemler şunlar Sirkeli su, Seyreltilmiş çamaşır suyu, Uzun süre saf su, Ozonlu su karışımı, Özel kimyasal temizleyiciler ile sebzeyi temizlemek oluyor. Ne yazık ki bu yöntemlerin hiç biri biraz sonra bahsedeceğim ucuz ve kolay temizleme sıvısı kadar işe yaramıyor! Sebze ve meyveler nasıl yıkanmalı? Sebze ve meyvelerin üzerindeki tarım ilacı artıklarını temizleme konusunda en önemli sorun uygulanan kimyasalların tamamen ürüne işlemesi. Ayrıca kalıcı olması ve sık kullanımı azaltmak için bahsi geçen ürünleri suda çözünmeyen şekilde üretiyorlar ironiye bakın. Çünkü aksi halde tarım ilaçları her yağmurda temizlenip ürünü korumasız bırakır. Yani üretilen tarım ilacı neredeyse normal yollarla çıkmamak üzere ürüne yapışıyor ve bunu biz insanlar tehlikesini bile bile yapıyoruz! Durum böyle olunca, yüksek çözücü etkiye sahip, derine işleyen ve aynı zamanda insan için zararlı olmayan bir temizleyiciye ihtiyacımız var. Konuyla ilgili yapılmış birkaç farklı araştırma arasından en mantıklı, doğru, iyi dizayn edilmiş çalışmayı sizin için inceledim 1. Bu araştırmada saf su, iyi bir çözücü olması için çamaşır suyu ve sodyum bikarbonat yani “karbonat” kullanılmış. Çalışmada sirke olmasa da çamaşır suyu gibi sirkeden kat, kat güçlü bir çözücünün bulunması listedeki eksikliği kapatıyor. Bu konuda hiç şüpheniz olmasın, eğer çamaşır suyu temizleyemiyorsa, sirke hiç temizleyemez! Ayrıca artık marketten alınan karbonatlar ne yazık ki kimyasal işleme tabi tutulmuş ve “sodyum bikarbonat” formundan uzaklaşmıştır. Gerçek karbonat almak isterseniz eczaneden “ingiliz karbonatı” olarak sorabilirsiniz. Çalışmada denek olarak 🙂 elma kullanılmış ve hem yüzey taraması hem de derinlik taraması ile tarım ilacı kalıntıları incelenmiş. Böylece kabuğun içine işlemiş tarım ilaçlarını temizleme konusunda da fikir edinmemiz sağlanmış. Çalışmanın standart hale gelmesi için kullanılan tüm elmalar önceden eşit miktarda ve sürede tarım ilacına maruz bırakılmış. Sonradan tarım ilacına maruz kalmış elmalar, Çamaşır suyu çözeltisinde 2 dakika bekletilip durulanmış, Çamaşır suyu çözeltisinde 8 dakika bekletilip durulanmış, Karbonat çözeltisinde 2 dakika bekletilip durulanmış, Karbonat çözeltisinde 8 dakika bekletilip durulanmış, Saf suda ise 2 dakika akan su ile yaklaşık litre su kullanılacak şekilde yıkanmış. Şimdi verilere bakalım. Yukarıda gördüğünüz harita elma yüzeyindeki tarım ilacı kalıntısını gösteriyor. Sağdaki skalada görüldüğü üzere renk kırmızıya yaklaştıkça tarım ilacı yoğunluğu artıyor. Kutucukların her biri ise farklı bir işlemi ifade ediyor. Aşağıda işlemleri sıraladım. A Yıkanmamış B 2 dakika akan su ile yıkama C Çamaşır suyu ile 2 dakika yıkama D Karbonat ile 2 dakika yıkama E Çamaşır suyu ile 8 dakika yıkama F Karbonat ile 8 dakika yıkama G Karbonat ile 12 dakika yıkama H ve İ Kontrol. Gördüğünüz üzere, karbonat, çamaşır suyu ve saf su ile 2 dakika yıkama neredeyse etkisiz iken, karbonat ile 12 dakikalık yıkama yüzeydeki tüm tarım ilacını çıkarmış. Yukarıda gördüğünüz harita ise elmanın kabuğuna işlemiş tarım ilacı yoğunluğunu gösteriyor. Sağdaki skala yine tarım ilacı yoğunluğuna ait ve renk kırmızıya yaklaştıkça tarım ilacı yoğunluğu artıyor. Kutucukların her biri ise farklı bir işlemi ifade ediyor. Aşağıda işlemleri sıraladım. A Yıkanmamış B 2 dakika akan su ile yıkama C Çamaşır suyu ile 2 dakika yıkama D Karbonat ile 2 dakika yıkama E Çamaşır suyu ile 8 dakika yıkama F Karbonat ile 8 dakika yıkama G Karbonat ile 12 dakika yıkama Yine gördüğünüz üzere, 2 dakikalık yıkamalar çok az fayda sağlarken, 12 dakikalık karbonatlı su ile yıkama kabuğun içine işlemiş tarım ilacı yoğunluğunu ciddi şekilde azaltıyor. Sonuç, çıkarımlar ve önerim Araştırma bize şunu gösteriyor. Çözücü ve temizleyici sınıfına ait sirke, çamaşır suyu gibi bileşenler besinlerin üzerindeki tarım ilacını temizlemek için hiç uygun değil. Burada en etkili, kolay ulaşılabilir ve ucuz ürün ingiliz karbonatı. Bununla beraber temizlik yapmak için ne kullanırsanız kullanın 2 dakikalık süre yeterli değil. En az 8 dakika, mümkünse 12 dakika sebzeler uygun çözeltide tutulmalı ve sonra durulanmalı. Ayrıca tarım ilacının kabuğa işlediğini düşünüyorsanız 12 dakika bile yeterli olmayabilir. Dolayısıyla vaktiniz varsa 12 dakikadan uzun işlem yapmakta fayda var. Önerim Her 1 litre su için 10 gram ingiliz karbonatı kullarak bir temizleme suyu hazırlayın. Suyu taşırmayacak ve çok olmayacak şekilde temizlemek istediğiniz sebzeyi en az 12 dakika bu temizleme suyu içerisinde bekletin. Opsiyonel olarak Eğer besinin bakteri veya mantar içerdiğini düşünüyorsanız sirkeli suda da ayrıca bekletin. Sebzeleri ayrı bir kaba alarak akan suyun altında durulayın. Tarım ilacından arınmış sebze ve meyvelerin tadını çıkarın. Umarım artık altın günlerinde konuşulan “sirkeli” şehir efsanelerinden kurtuluruz ve karbonat ile tarım ilacı içermeyen besinlerin tadını çıkartırız. İyi temizlenmiş sebzeleri tükettiğiniz günlere! Dr. Can ÇiftçiCerrahpaşa tıp fakültesi mezuniyetinden sonra klinikte obezite ve kronik inflamatuar hastalıklara ilgi duymaya başlamış ardından fizyolojisi doktorasına giriş ile beraber fonksiyonel tıp alanında çalışmaya adlı kitabın yazarı olan Dr. Can Çiftçi ağırlıklı olarak özel beslenme protokolleri, aralıklı oruç ve düşük/çok düşük karbonhidratlı beslenme, kene kaynaklı hastalıklar tick borne diseases, endokrin ve yaşlanma fizyolojisi alanında Can Çiftçi ayrıca iç hastalıkları ihtisas eğitiminine devam etmenin yanında World Society of Anti Aging Medicine, World Obesity Fedaration, Functional Medicine University, International Lyme and Associated Diseases Society, A4M gibi kuruluşlarda aktif üyelik ve sertifikasyon süreçlerini tamamlamıştır.

yıkanmadan tüketilen sebze ve meyveler hangi hastalıklara yol açar