wLQrEy. İnne fiy halkis semavati vel ardı vahtilafil leyli ven nehâri leâyâtin liüliyl elbab 3/190 Semaların ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün biribirini takibedişinde Elleziyne yezkürûnallahe kıyâmen ve kuûden ve alâ cünûbihim ve yetefekkerûne fiy halkis semâvâti vel'ard, rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtıla, subhâneke fekınâ azâbennâr. 3/191 Onlar ki, Allah'ı ayakta iken, otururlarken ve yanları üzerine uzanıp yatarken zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler "Rabbimiz, bunları boşuna yaratmadın. Sen Sübhan'sın. Bizi ateşin azabından koru." derler Rabbenâ inneke men tudhilinnâre fekad ahzeyteh ve mâ lizzâlimiyne min ensar 3/192 Rabbimiz, sen ateşe soktuğunu muhakkak rüsvay edersin. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur. Rabben innenâ semi'nâ münâdiyen yunâdiy lil'iymâni en âminu birabbikum feâmenna rabbenâ fağfir lenâ zunubenâ ve keffir annâ seyyiatinâ ve teveffenâ meal'ebrar. 3/193 Rabbimiz, gerçek ºu ki, biz; "Rabbinize iman ediniz" diye imana davet edeni duyduk, iman ettik. Rabbimiz, bizim kusurlarımızı bağışla, günahlarımızı sil ve bizi EBRAR ile birlikte aynı idrakte vefat ettir. Rabbenâ ve âtinâ mâ veadtena âlâ rusulike ve lâ tuhzinâ yevmel kıyameh, inneke lâ tuhliful miy'ad. 3/194 Rabbimiz, resullerine bizim için vaâd ettiklerini ihsan buyur, kıyamet günü mahcub olmaktan bizi koru. Muhakkak ki sen sözünden caymazsın.. Yâ eyyuhelleziyne âmenusbirû ve sabirû ve rabitû vettekullâhe leallekum tuflihûn. 3/200 Ey iman edenler, sabredin ve sebat gösterin. Rabıta yapın, Allah'tan sakınınız sistemini farkediniz ki, kurtuluşa eresiniz!.. N i S A ; .... halekakum min nefsin vâhidetin.... 4/1 .... Sizi bir Nefs'den yaratan... .... ve hulikal'insânu daiyfa. 4/28 İnsan, zayıf olarak yaratılmıştır. Ya eyyuhelleziyne âmenu lâ te'külû emvâleküm beyneküm bilbâtıli illâ en tekûne ticâreten an terâdın minküm ve lâ taktulû enfüseküm.... 4/29 Ey iman edenler, karşılıklı rızaya dayanan ticaret hali müstesna, mallarınızı bâtıl haksız ve haram yollar ile aranızda alıp vererek yemeyin ve kendinizi öldürmeyin!.. Ve la tetemennev mâ faddalallâhu bihî ba'deküm âlâ ba'd.... 4/32 Allah'ın sizi, birbirinizden üstün kıldığı şeyleri başkasında olup da sizde olmayan hasretle arzu etmeyin!.. Erricâlu kavvâmûne alen nisâi.... 4/34 Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler. innallâhe lâ yezlimu miskâle zerren.... 4/40 Şüphesiz ki Allah, bir zerre ağırlığında dahi zulmetmez.. innallâhe lâ yağfiru en yuşreke bihî, ve yağfiru mâ dûne zâlike limen yeşâ'!. 4/48 Allah, kesinlikle kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz!.. Fakat, bunun dışındakiler! dilediğine bağışlar... .... belillâhu yuzekkiy men yeşâu.... 4/49 Allah, dilediğini arındırır. innelleziyne keferû biâyâtina sevfe nusliyhim nâra, küllemâ nedicet cülûdühüm beddelnâhüm cülûden ğayrehâ liyezûkul azâb.... 4/56 Ayetlerimizi inkâr edenleri ateşe sokacağız. Azabı tadıp durmaları için, derileri kavruldukça yenileri ile değiştiririz. Yâ eyyühelleziyne âmenû etiy'ullâhe ve etiy'urrasûle ve ulul'emri minküm fein tenâze'tüm fiy şey'in ferudduhu ilallâhi verrasul.... 4/59 Ey mü'minler, Allah'a ve Rasul'e ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah'a ve Rasul'e döndürün!.. Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe. Birr'e eremezsiniz... Va'tesimû bihablillâhi cemiy'an ve lâ teferraku.... 3/103Hep birlikte Allah'ın ipine İslâm'a sımsıkı sarılın, bölünmeyin. .... ve mâ zalemehümullâhü ve lâkin enfüsehüm yezlimun. 3/117 Allah, onlara zulmetmedi ve lâkin, kendi nefislerine kendileri zulmettiler. Leyse leke minel'emri şey'ün.... 3/128 "Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur." Em hasibtüm en tedhulül cennete ve lemmâ ya'lemillâhülleziyne câhedû minküm ve ya'lemessabiriyn. 3/142 Allah'ın, sizden cihad edenleri ve sabredenleri bilmeyeceğini ve siz sadece iman ettik demekle cennete gireceğinizi mi zannediyorsunuz?.. Ve mâ Muhammedün illâ rasul kad halet min kablihirrüsul, efein mâte ev kutilen kalebtum alâ ağkâbiküm ve men yenkalib alâ akıbeyhi felen yadurrallâhe şey'en ve seyeczillahuş şakiriyn. 3/144 Muhammed ancak bir Rasul'dür. Ondan önce de Rasuller gelip geçmiştir. Şimdi o, vefat eder veya öldürülürse gerisin geriye mi döneceksiniz?.. Kim geri dönerse, Allah'a hiç bir şekilde zarar veremez!.. Allah, şükredenleri mükâfatlandırır. .... rabbenağfir lenâ zunûbenâ ve isrâfenâ fiy emrinâ ve sebbit akdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfiriyn. 3/147 Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki israfımızı bağışla, direncimizi sabit kıl ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardımcı ol.. Senulkıy fiy kulûbilleziyne keferurru'be bimâ eşrakû billâhi mâ lem yünezzil bihi sultânen.... 3/151 ...... Allah'ın hakkında hiç bir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaları sebebiyle, kâfirlerin kalplerine korku salarız. Yâ eyyühelleziyne âmenû lâ tekûnû kelleziyne keferû ve kâlû liihvânihim izâ darebû fil ardı ev kânû ğuzzen lev kânû indenâ mâ mâtû ve mâ kutilû liyec'alellâhu zâlike hasreten fiy kulûbihim .... 3/156 Ey iman edenler!. Sizler, inkâr edenler ve sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında, "eğer yanımızda kalsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın!. Allah, bu zannı onların kalplerinde hasret sebebi kıldı.. ...sümme tüveffâ küllü nefsin mâ kesebet ve hüm lâ yüzlemun 3/161 Sonra, herkese kazandığının karşılığı ödenir ve asla zulmedilmez!.. Ve lâ tahsebennel'leziyne kutilû fiy sebiylillâhi emvâta, bel ahyâun inde rabbihim yurzekun. 3/169 Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma sakın!.. Hakikatte onlar rabları katında diridirler, Cennet meyvelerinden rızıklanmaktadırlar. Ve hâfûni in küntüm mü'minin. 3/175 Benden korkun, eğer mü'mim iseniz!.. Ve lâ yahzünkelleziyne yusâriûne fiylküfri innehüm len yedurrullâhe şey'en yuriydullâhu ellâ yec'ale lehüm hazzen fiyl'âhireh... 3/176 Küfre koşanlar seni mahzun etmesin. Çünkü onlar Allah'a hiç bir zarar veremezler. Allah, onlara ahirette bir nasip vermemeyi dilemiştir. Lekad semi'allahu kavlelleziyne kâlû innallâhe fakîyrun ve nahnu ağniyâ', senektübü mâ kâlû ve katlehümül enbiyâe biğayri hakkın ve nekûlü zûkû azabel hariyk. 3/181 "Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz." diyenlerin sözünü Allah işitmiştir. Dedikleri bu sözü ve haksız yere peygamberleri öldürdüklerini yazacağız ve "tadın yakıcı azabı!.."diyeceğiz... Zâlike bimâ kaddemet eydîyküm ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil'abiyd. 3/182 Bu, sizin elleriniz ile kazandığınızın karşılığıdır. Yoksa, Allah kullarına zulüm edici değildir. Küllü nefsin zâikatü'lmevt!. ve melhayâtüd'dünyâ illâ metâul ğurûr 3/185 Her nefs ölümü tadacaktır. Ve bu dünya hayatı ise ancak aldatıcı şeylerdir. Letüblevünne fiy emvâliküm ve enfusiküm ve letesmeunne minelleziyne ûtülkitâbe min kabliküm ve minellezîyne eşrekû ezen kesîyren ve in tasbirû ve tettekû feinne zâlike min azmil umur. 3/186 Mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok ağır sözler işiteceksiniz. Eğer bunda sabreder ve takva gösterirseniz, muhakkak ki bu, işlerin en değerlisidir. Felâ ve rabbike lâ yu'minûne hattâ yuhakkimûke fiyma şecere beynehüm sümme lâ yecidû fiy enfüsihim harecen mimmâ kadayte ve yusellimû teslîma. Aralarında çıkan olayda seni hakem yapıp da verdiğin hükme, yürekleri burukluk duymadan teslim olmadıkça, Rabb-in hakkı için, onlar iman etmiş olmazlar. .... yeşrûnel hayâted dünyâ bil'ahireh.... 4/74 Dünya hayatını vererek, ahireti satın alanlar.. ... vec'al lenâ min ledünke veliyyen vec'al lenâ min ledünke nasîyra 4/75 Bize indinden bir Dost ve indinden bir Yardımcı kıl... Elem tere ilellezîyne kîyle lehum küffû eydiyeküm ve ekiymussalâte ve âtüzzekât, felemmâ kutibe aleyhimül kıtâlü izâ ferîykun minhüm yahşevnen nâse kehaşyetillâhi ev eşedde haşyeh, ve kâlû rabbenâ lime ketebte aleynel kitâle levlâ ehhartenâ ilâ ecelin kariyb, kul metâud'dünya kaliyl, vel'âhiretü hayrun limenittekâ ve lâ tuzlemûne fetîyla. 4/77 Görmez misin şunları ki, onlara " Ellerinizi çekiniz ve namazı kılıp zekât veriniz" muharebe farz kılındığında içlerinden bir kısmı insanlardan, Allah'tan korktukları gibi hatta daha fazla korktular. Ve, "Rabbimiz, savaşı niçin bize takdir ettin?. Ecelimizi ertelesen olmaz mıydı?. " dediler.. Deki"Dünyanın faydası azdır, sakınanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size bir kıl payı kadar zulmedilmez!.." Ve in tusibhüm hasenetün yekûlü hâzihi min indillahi, ve in tusibhüm seyyietün yekûlû hâzihî min indike, Kul küllün min indillah4/78 Eğer, onlara bir hayır isabet ederse, "Bu, Allah'tandır" derler... Eğer onlara bir şer isabet ederse, "Bu sen'dendir" derler... De ki Hepsi Allah'tandır. Mâ esâbeke min hasenetin feminallâhi ve mâ esâbeke min seyyietin femin nefsik.... 4/79 Sana gelen iyilik, Allah'tandır.. Sana isabet eden kötülük ise, nefsin dendir!.. Efelâ yeteddeberûnel kur'an.... 4/82 Kur'anı gereği gibi düşünmezler mi? .... eturîydûne en tehdû men edallellah ve men yudlilillâhü felen tecide lehû sebîyla. 4/88 Allah'ın saptırdığını doğru yola mı getirmek istiyorsunuz?.. Allah'ın saptırdığını hidayete yol yoktur!.. Feizâ kadaytümüs salâte fezkurallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cünûbiküm.... 4/103 ........Allah'ı, ayakta, otururken ve yanlarınız üzere yatarken zikredin!.. Ve men yeksib ismen feinnemâ yeksibuhu alâ nefsih.... 4/111 Günah kazanan onu kendi nefsi aleyhine kazanır. .... ve enzelallâhu aleykel kitâbe vel hikmete ve allemeke ma l e m tekün ta'lem ve kâne fadlullâhi aleyke azîyma. 4/113 Allah, sana Kitab'ı ve hikmeti indirdi ve bilmediğin şeyleri öğretti. Allah'ın fazl'ı senin üzerine çok büyüktür. innallâhe la yağfiru en yuşreke bihî, ve yağfiru mâ dûne zâlike limen yeşâ'.... 4/116 Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz!.. Bundan başkasını dilediğine bağışlar.. İn yed'ûne min dûnihî illâ inâsâ, ve in yed'ûne illâ şeytânen merîyden. 4/117 Şirk ehli, Allah'ı bırakıp bir takım dişi tanrılardan isterler ve onlar ancak inatçı şeytandan istekte bulunurlar. Leanehullah, ve kâle leettehizenne min ibâdike nasîyben mefrûdan. 4/118 Allah ona lanet etti.. O da dedi ki "Kullarından belli bir kısmını alacağım. Ve le udillennehüm ve le ümenniyennehüm ve le âmürennehüm fele yübettikünne âzânelen'âmi ve le âmürennehüm fele yuğayyirunne halkallah ve men yettehizeş şeytâne veliyyen min dûnillahi fekad hasire husrânen mübînâ 4/119 Boş umutlara, varsayımlara boğacağım. Onlara hükmedeceğim de, davarların kulaklarını kesip yaracaklar. Onlara elbette hükmedeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler. 01/01/2002
Aşağıda gelen hizbi Hazreti Peygamber büyük hadiselerin ve savaşların olduğu zamanlarda okurdu. Zamanımızın hadiselerinin arasında maddi ve manevi yönden sıkıntıda kalan kimseler bu hizbe devam ettiklerinde ferahlıyacaklar ve yaşantılarında genişlik hissedeceklerdir. Bismillahirrahmanirrahiym* Allahümme ya alimes sirri ven necva* Ve ya kaşifed durri vel belva* İc’al li emri feracen ve mahraca* Bi rahmetike ya erhamer rahımiyn* İyyake na’büdü ve iyyake nesteıyn* Allahümme lekel hamdü ve ileykel müstean* E la ilellahi tesıyrul ümur* Fe se yekfiykehümüllahü ve hüves semiul aliym* Ve sallellahü ala hayri halkıhi muhammedin ve alihi ve sahbihit tayyibinen tahirine ve selleme tesliyma* Allahümme sarrif anni emsalehu ya settaral uyub* Allahümme inneke daimün la ilahe illa ente bi rahmetike ya erhamer rahımiyn* Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil aziym* Elif elif lam mim zalikel kitabü la raybe fiyh* Be beraetün minellahi ve rasulihi illellezine ahedtüm minel müşrikin* Te tebbet yeda ebi lehebin ve tebbe ma ağna anhü malüh* Se sümme evrasnel kitabellezinastafeyna min ibadina* Cim cennatü adnin yedhuluneha yühallevne fiyha* Ha ha mim ayn sin kaf* Ha hatemellahü ala kulubihim ve ala sem’ıhim ve ala ebsarihim ğışaveh* Dal demmerallahü aleyhim ve lil kafirine emsalüha* Zel zerni ve men haleftü veıyda* Ra rubema yeveddüllezine keferu lev kanu müslimin* Ze züyyine linnasi hubbüş şehevat* Sin selamün ala nuhın fil alemin* Şın şehidellah* Sad sad sad vel kurani ziz zikr* Dad darabellahü meselen lillezine keferu vemraete nuhın vemraete lut* Tı taha ma enzelna aleykel kurane li teşka* Zı zaheral fesadü fil berri vel bahr* Ayn amme yetesaelun* Ğayn ğafiriz zenbi ve kabilit tevbi şedidil ıkab* Fe fe la ve rabbike la yü’minun* Kaf kaf vel kur’anil mecid* Kef kella sevfe ta’lemune sümme kella sevfe ta’lemun* Lam lev enzelna hazel kur’ane ala cebelin le raeytehü haşia* Mim muhammedün rasulüllah* Nun nun vel kalemi ve ma yesturun* Ve lillahil esmaül husna* He hüvallahüllezi* Lamelif la ilahe illa hüve küllü şey’in halikün illa vecheh* Ye ya’lemü ma beyne eydiyhim ve ma halfehüm ve ilellahi türceul ümur* Ya allahü ya rahmanü ya rahıymü*Ya allahü la ilahe illellahü vahdehu la şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir* El hamdü lillahillezi la ilahe illa hüvel hayyül kayyumü ve netubü ileyhi nes’elühüt tevbete vel mağfirete vel ınayete vel hamdülillahi ve sübhanellahi vallahü ekberu ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil aziym* Bi fadlike ve keramike ve lutfike ve rahmetike ya erhamer rahımiyn* Ve sallellahü ala seyyidina ve nebiyyina muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmeıyn*
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ El Hamid Tüm hamd ve övgülerinin tek ve mutlak merci Övülmekde eşsiz ve benzersiz olan Tüm eşsiz ve benzersiz övgüleri fazlasıyla hak edendir Her şeyi en güzel yapan zatı Tüm esmaları ve fiilleri en güzel yapan Bütün iyilik ve güzelliklerle övülen, sayısız nimet ve lütufların hamd edilen Allah” anlamına sahibi Allah'ın zatı, hem de sıfatlarına yönelik gösterilen fiildir. Allah'ın sonsuz ilim, sonsuz kudret, sonsuz büyüklük ve sonsuz yücelik gibi. özelliklerin tümü her işini mükemmel yapan zatını ve yaptıklarından dolayı O'nu övgüye değer, sıfatlara sahip olduğunu kanıtlayan tabiatta ve manevi nimetler ,muhteşem eserleri ile 'hamd/övgüler sadece Allah'a aittir demektir . Hamd nimetin Allah'dan geldiğini itiraf etmek,O nimete Allah’tan başkasını ortak koşmamaktır O'nun her yaptığını güzel yapanın Allah'ın övdüğü O'na layıkıyla güzel ameller yaptığı davete icabet edip en kullarından olmak Övgü anlamına gelen kelimeler Medih, Hamd, Şükür'dür Üç çeşit övgü vardır. Birincisi, kişiyi kendi katkısı olmayan bir şeyden dolayı övmektir. Boyu uzun, zeki, iyi bir aileye mensup sözleri gibi buna medih denir. İkincisi, iyi bir şey yaptığı için övme Misal Güzel yemek yapar, arkadaşlığı iyidir gibi sözler buna girer. Övgünün bu türüne hamd denir. Üçüncüsü, eline geçen bir iyilikten dolayı övmektir. Bana güzel bir yemek ikram etti demek gibi. Buna da şükür denir. El-hamdu’nun başındaki el takısı cins içindir, kelimeye, yaptığı her şeyi eşsiz güzel yapma anlamı kazandırır. Bunu Allah’tan başkası yapamaz. Allah’ın yaptığı ile insanların yaptığı arasındaki farkı gösterir Hamd kelimesinin anlamı Birincisi O işi bizzat yapan kişi anlamında , ikincicisi ise her şeyi en güzel Allaha mahsusdur Medih kelimesi Yeteneği,gayreti ile layık olsun olmasın hak etsin ,etmesin biri övmektir. Medih methetme ile Hamd arasında farklar nelerdir.? Hamd yalnızca iradeli olarak yapılanlar için kullanılır. Medih iradeli-iradesiz herşey için kullanılır Hamd edenin makamı küçüktür, hamd edilenin makamı eşsiz benzersizdir . Medihte bu şart yoktur Şükür kelimesinin lugat manası Şükür kelimesi “hayvanın yediği besini, verdiği süt ve semizliği ile belli etmesi anlamına gelmekteydi .Sözcüğün yukarıdaki lügat anlamı biraz daha açılacak olursa “şükür”; “beslenen hayvanın, yediklerinin karşılığını maddeten vermesi” olarak, yani “bir tavuğun yumurta vermesi, bir ineğin süt vermesi, bir koyunun yün vermesi ve her üçünün de et verecek şekilde semirmesi” olarak tanımlanabilir. Bu tanımın ifade ettiği karşıt anlamdan ise, beslenen bu hayvanların sahiplerine sesle veya beden dili ile gösterdikleri yaranma, yaltaklanma hareketlerinin “şükür” kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır. Ama sesi için beslenen papağan, bülbül, kanarya gibi hayvanların ötüşlerini de bir “şükür” olarak değerlendirmek gerekeceği açıktır. Dini anlamda şükür “insanların Allah’ın kendilerine verdiği nimetlere karşı nimetin karşılığını Allah’a vermeleri” hem ayetlerdeki kullanımı hem de gerçek anlamı, verilen nimetlere karşılık olarak verilenin, yani “şükür”ün de o nimet cinsinden bir karşılık olmasını gerektirmektedir Bu kelime hem Allah hemde insanlar için kullanılır. Aynı kökten türemiş olan “teşekkür”, “müteşekkir” ve “şükran” sözcükleriyle birlikte Türkçede de kullanılan “şükür” sözcüğü, türevleriyle birlikte Kur’an’da toplam 74 kez yer almıştır. İnsanların birbirlerine teşekür etmesi anlamında kullanıldığı gibi Allah'a verdiği her türlü iyilik nimetler için şükretmek anlamında da kullanılır İnsanlar birbirlerine yardımyada iyilikleri karşında teşekür teşekür eden bunu sağlayan Yüce Allah'a şükretmiş olur. Hamd ile şükür arasında da farklar nelerdir. Hamd Yerme ve kınamanın zıddıdır Şükür ise,inkar ve nankörlüğün zıddıdır. Hamd verilse de verilmese de yapılır. Şükür verilen nimete karşılık yapılır. Şükür, nimetin varlığı içindir. Hamd, hikmet gereğidir. Şükür, nimetin varlığı içindir. Hamd, Allahın bu ismi hikmeti tecellisi gereğidir. Her şükür Hamd’dır fakat her hamd şükür değildir İnsan, yaptığı iyi şeyler sebebiyle kendisini övebilir, ancak kendisine şükredemez. Zira şükür bir borç ödeme gibidir. Nimete karşı borçluluktur Kur'an’da "El-hamdü lillâhi rabbi' yerde geçmektedir. El-hamdü lillâh cümlesi ise 23 yerde tekrarlanır. El-Hamid ismi kelimesi 17 kez yer kelimesinin kökeninde övgü hamd, Allah'a nisbet edilmiş 43 yerde geçmektedir Kur'an'a göre Hamd Neden Sadece Allah'a aittir Cünki Allah herşeyi hikmetle en güzeli yaptığı için ve nimetlerin tek kaynağı Allah'tır Hamid Esması, 10 yerde daha Gani ismi ile beraber ganiyyul hamîd Sınırsız Gani olanın hakkı sınırsız Hamd’dir Fâtır 35/15 Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız, Allah ise Ğaniy, hiç bir şeye ihtiyacı Her şeyi güzel yapan övgüye layık olan Hamîd'ir يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَنتُمُ الْفُقَرَاء إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ Yâ eyyuhân nâsu entumul fukarâu ilâllâhi, vallâhu huvel ganiyyul hamîd Kur'an Neler Allah'a aittir hamd hepsini ; 1-Lehu’d-Din- Din O’na attir. 2-Lehu’l-Hukm -Karar Allah’ındır 3-Lehu’r-Rızk-Rızık Allah’ındır 4-Lehu’l-Esma’ül Hüsna Güzel isimler O’na attir 5-Lehû kun fe yekûn- Ol deyince olmak O’na aittir 6-Lehu’ş-Şefaat Şefaat O’na aittir. 7-lehü'l-hamdü yuhyî ve ve ölüm O’na aittir 8-Lehu’l-Hamd , İşte saymaya kalksak sayamayız güc yetmez .İşte bu yüzden Şüphesiz ki O Allah Hamîd’dir, Övülmeye layık sadece Allah’ da Alemlerin Rabbi,Sahibinin övgüsüne layık olmaya ,imanı takvasıyla ameliyle, en güzel sözlü olmakla hamd etmiş olur Lokman 31/12 Andolsun ki, Lokman'a Allah'a şükret!» diye hikmet verdik;Ve kim şükrederse kendisi için şükreder.; kim de nankörlük ederse, muhakkak Allah zengin ganiydir , kimseye ihtiyacı yoktur ,yaptığını da güzel yapmak övülmek ,hamd ona aittir وَلَقَدْ آتَيْنَا لُقْمَانَ الْحِكْمَةَ أَنِ اشْكُرْ لِلَّهِ وَمَن يَشْكُرْ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ Ve lekad âteynâ lukmânel hikmete enişkur lillâhlillâhi, ve men yeşkur fe innemâ yeşkuru li nefsihî, ve men kefere fe innellâhe ganiyyun hamîd İradeli rıza ile olan müminlerin hamdidir. Bir kişi ancak övüldüğü zaman Mahmud adını olan Allah'tır, Kul ise olan biten her şeyin arkasında alemlerin kudretini bir övgü eylemi, hem dilimizle,hem amellerimizdeki ,kulluk kalitesiyle, hem kalbimizdeki övgüyle bağlantılı duyguları harekete geçirerek gösterilmesidir İradesiz,şuursuz olanı ise tüccarın hamdidir Hamdi şükürden ibaret sayar Allahı sadece eline geçenle anar böylece verilenle sınırlı kalır bilincsiz neyi överse övsün Allahı övmüş güzellikleri yaratan odur. Mü’min bir nimete ulaştığı zaman bunu kendisinden değil Allah’tan bilir. Bunu bana Rabbim verdi der ve sürekli Rabbine şükreder. Allah'a Niçin Hamd ederiz 1-Bizi hidayete eriştirdiği için Rabbimiz bütün bu imkanları hazırlamasaydı, bize kitap ve elçilerini göndermeseydi, bize selamete eriştiren yollarını apaçık açık bir şekilde beyan etmeseydi doğruyu bulamazdık İşte bize merhametinin eseri olarak yarın olacakları bugünden haber verdiği için hamd ederiz Araf 7/43 Biz onların kalplerinde kin namına ne varsa söküp attık. Altlarından da ırmaklar buna eriştiren “her şeyi güzel yapan Hamid olan Allah'a Allah’ın bizi eriştirmesi olmasaydı, biz hidayete ermiş olamazdık. Andolsun Rabbimizin elçileri bize hakkı getirmişler” derler. Onlara, “İşte yaptığınız sayesinde kendisine varis kılındığınız cennet!” diye seslenilir وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمُ الأَنْهَارُ وَقَالُواْ الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي هَدَانَا لِهَذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِيَ لَوْلا أَنْ هَدَانَا اللّهُ لَقَدْ جَاءتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّ وَنُودُواْ أَن تِلْكُمُ الْجَنَّةُ أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ Ve neza´na ma fi sudurihim min ğıllin tecrı min tahtihimül enhar ve kalül hamdü lillahillezı hedana li haza ve ma künna li nehtediye lev la en hedanellah le kad caet rusülü rabbina bil hakk ve nudu en tilkümül cennetü uristümuha bima küntüm tamelun El hamid Kelime kök anlamları Muhammed =Hâmidûn =Makam-ı mahmûd=''Ahmed. Kelimeleri bu köktendir Muhammed Kelimesi Son nebinin ismi olarak bilinen sıfatıdır hamd kökünden türeyen bu kelime , Övgüye değer bütün güzellikleri ve iyilikleri kendinde toplayan kişi anlamındadır. Ahzab Suresi 33/40 Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat Muhammed, Allah'ın rasulu ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilmektedir. مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا Ma kane muhammedün eba ehadim mir ricaliküm ve lakir rasulellahi ve hatemen nebiyyin ve kanellahü bi külli şey´in alıma Ali İmran Suresi 3/144 Muhammed, yalnızca bir elçidir. Ondan önce nice elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o ölürse ya da öldürülürse, siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? İki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah'a kesinlikle zarar veremez. Allah, şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir. وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللّهُ الشَّاكِرِينَ Ve ma muhammedün illa rasul kad halet min kablihir rusül e fe im mate ev kutilenkalebtüm ala a´kabiküm ve mey yenkalib ala akibeyhi fe ley yedurrallahe şey´a ve seyeczillahüş şakirın Fetih Suresi 48/ 29 “Muhammed, Allah'ın rasulu'dür. Onunla beraber olanlar kâfirlere karşı kararlı ve tavizsiz, kendi aralarında ise son derece merhametlidirler. Onları rukû ve secde ederken görürsün. Allah'ın lütfunu ve rızasını kazanmayı arzularlar. Onların nişanları, yüzlerindeki secde izidir. Bu onların Tevrat'taki özellikleridir. İncil'deki özellikleri de şudur Filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerinde dimdik duran bir ekine benzerler. Bu ekincilerin hoşuna gider. Allah bunlarla, kâfirleri onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir.” مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ أَشِدَّاء عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاء بَيْنَهُمْ تَرَاهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَانًا سِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ السُّجُودِ ذَلِكَ مَثَلُهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَمَثَلُهُمْ فِي الْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْأَهُ فَآزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوَى عَلَى سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا Muhammedür rasulüllah vellezine meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana sımahüm fı vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incıl ke zer´ın ahrace şat´ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu´cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran azıyma Muhammed 47/2 İman edip salih amel işleyenlerin ve Rableri tarafından bir gerçek olarak Muhammed'e indirilen kitaba inananların kötülüklerini Allah örter ve durumlarını düzeltir. وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve âmenû bi mâ nuzzile alâ muhammedin ve huvel hakku min rabbihim keffera anhum seyyiâtihim ve asleha bâlehum. Hâmidûn Kur'an'da bir ayette Allah'a hamd edenler,hamidler anlamında kullanılır. her türlü o hamde, övgüye ve şükre layıktır olandır. Hud11/73 "Allah'ın işine mi şaşıyorsun? dediler, "Allah'ın rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun ! Ey bu evin insanları, hemen hatırlayın ki, Şüphesiz O,her şeyi güzel yapan, Hamid olan Allah şanı çok yüce Mecîd’dir قَالُواْ أَتَعْجَبِينَ مِنْ أَمْرِ اللّهِ رَحْمَتُ اللّهِ وَبَرَكَاتُهُ عَلَيْكُمْ أَهْلَ الْبَيْتِ إِنَّهُ حَمِيدٌ مَّجِيدٌ Kâlû e ta’cebîne min emrillâhi rahmetullâhi ve berakâtuhu aleykum ehlel beyt, innehu hamîdun mecîd Makam-ı mahmûd Güzel yer ,güzel konumlar anlamında Övgüye layık yer ,övülmüş bir mevki,Fatiha’daki kendilerine nimet verilenlerin Allah katındaki şerefli yeri/makamı,aynı zaman da Hz Rasyullahın mekkeden sonra,Medine’de mevki,kuracağı devlet ve yakında nasip olan büyük fetihleri ve Dünya hayatından sonra hak edenlerin hamd edeceği ahiretteki güzellikler olarak iki şekilde düşünülmesi kur'an'ın bütününe uymaktadır. İsra 17/79 Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile olarak onunla namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır. وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَى أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا Ve minel leyli fe tehecced bihî nâfileten lekleke, asâ en yeb’aseke rabbuke makâmen mahmûdâ Ahmed Kur'an'da bir yerde geçmektedir , Allah'ın en çok methini yapan kişi anlamında Saff 61/ 6Hani Meryem oğlu İsa da "Ey İsrailoğulları, gerçekten ben, size Allah'tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi "Ahmed" olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti. Fakat o, onlara apaçık belgelerle gelince "Bu,apaçık sihirdir.” dediler. وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ فَلَمَّا جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ Ve iz kâle îsâbnu meryeme yâ benî isrâîle innî resûlullâhi ileykum musaddikan li mâ beyne yedeyye minet tevrâti ve mubeşşiran bi resûlin ye’tî min ba’dîsmuhû ahmedahmedu, fe lemmâ câehum bil beyyinâti kâlû hâzâ sihrun mubîn İsa as ın kendinden sonra gelecek olan elçinin adının " Ahmed" "İsm" kelimesi sözlükte "kendisi aracılığıyla bir aslın , temelin,zatının , özünün bilindiği şey" anlamında bir kelime olup bu anlama göre "ahmed" ismi demek onun Allah'a başkasından daha fazla hamd etme gibi bir özelliğinin olduğunun veya kendisindeki güzellikler nedeni ile başkalarından daha fazla övülen anlamında dır. El-hamdü lillâh Cümlesiyle Başlayan 5 Sûre Vardır. 1-Fatiha 1/2 Elhamdülillahi Rabbil alemin الحمد لله رب العلمين Elhamdü lillâhi rabbil'alemin. 2-Kehf 18/1 Hamd ,Kitabı kulu üzerine indiren ve onda hiç bir çarpıklık kılmayan her şeyi güzel yapan Allah'a aittir. الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَل لَّهُ عِوَجَا El hamdü lillahillezi enzele ala abdihil kitabe ve lem yec´al lehu ıveca 3-Fatır 35/1 Hamd, Gökleri ve yeri yaratan, ikişer, üçer ve dörder kanatlı melekleri elçiler kılan Allah'a yaratmada dilediğini Allah,El-Kadir'dir her şeye mükemmel ölçü koyan, her şeye güçü yeten O'dur الْحَمْدُ لِلَّهِ فَاطِرِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ جَاعِلِ الْمَلَائِكَةِ رُسُلًا أُولِي أَجْنِحَةٍ مَّثْنَى وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ يَزِيدُ فِي الْخَلْقِ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ Elhamdü lillahi fatiris semavati vel erdı caılil melaiketi rusülen ülı ecnihatim mesna ve sülase ve ruba´ yezıdü fil halkı ma yeşa´ innellahe ala külli şey´in kadır 4-Sebe 34/1 ,Hamd Göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi Allah'a de hamdin tamamı yine O’na mahsustur. O; El-hakim Hep hikmetle hükmeden hükmünde tam isabet kaydeden,Ve O, El Habir her şeyin iç yüzünü tüm ayrıntısıyla haberdar olan ,haber verendir الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَلَهُ الْحَمْدُ فِي الْآخِرَةِ وَهُوَ الْحَكِيمُ الْخَبِيرُ Elhamdü lillahillezi lehu ma fis semavati ve ma fil erdı ve lehüm hamdü fil ahırah ve hüvel hakımül habır Sebe 34/2 Yerin içine gireni, ondan çıkanı; gökten ineni ve oraya çıkanı bilir. O, rahîm'dir ikramı çok merhameti eşsizdir Ve O gafûrdur suçları örterek, çok bağışlayandır, يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِي الْأَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنزِلُ مِنَ السَّمَاء وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَهُوَ الرَّحِيمُ الْغَفُورُ Ya´lemü ma yelicü fil erdi ve ma yahrucü minha ve ma yenzilü mines semai ve ma ya´rucü fıha ve hüver rahıymül ğafur 5-En'am 6/1Hamd, Her şeyi güzel yapan , gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı nuru kılan Allah'a aittir Buna rağmen, inkâr edenler, Rablerine bir takım varlıkları ve güçleri denk tutuyorlar. بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ۖ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ El hamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûrnûra, summellezîne keferû bi rabbihim ya’dilûn Ali-Imran–193. 'Rabbimiz, biz 'Rabbinize iman edin' diye imana çagrida bulunan çagiriciyi isittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarimizi bagisla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.'
Abdulbaki Golpınarli Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler geldi geçti. Ölürse, yahut öldürülürse gerisin-geriye mi döneceksiniz? Kim dönerse bilsin ki Allah´a hiçbir sûretle zarar vermez ve Allah şükredenlerin karşılığını yakında verecektir. Adem Uğur Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye eski dininize mi döneceksiniz? Kim böyle geri dönerse, Allah´a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır. Ali Bulaç Muhammed, yalnızca bir elçidir. Ondan önce nice elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o ölürse ya da öldürülürse, siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? İki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah´a kesinlikle zarar veremez. Allah, şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir. Ali Fikri Yavuz Hazreti Muhammed ancak bir Peygamberdir. Ondan önce bir çok peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse siz ardınıza dönüverecek misiniz dininizden dönecek veya savaştan kaçacak mısınız? Kim ardına dönerse, elbette Allah’a hiç bir şeyle zarar verecek değil, fakat şükredip sabredenlere Allah muhakkak mükâfat verecektir. Bekir Sadak Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan once de peygamberler gecmisti. Olur veya oldurulurse geriye mi doneceksiniz? Geriye donen, Allah´a hicbir zarar vermez. Allah sukredenlerin mukafatini verecektir. Celal Yıldırım Muhammed de ancak bir peygamberdir. Ondan önce bir nice peygamberler gelip geçti. Eğer O ölür ya da öldürülürse, ökçeleriniz üzerine gerisin geriye mi döneceksiniz ? Kim geriye dönecek olursa, Allah´a elbette hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükâfatlandıracaktır. Diyanet Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler geçmişti. Ölür veya öldürülürse geriye mi döneceksiniz? Geriye dönen, Allah`a hiçbir zarar vermez. Allah şükredenlerin mükafatını verecektir. Diyanet vakfı Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye eski dininize mi döneceksiniz? Kim böyle geri dönerse, Allah´a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır. Edip Yüksel Muhammed sadece bir elçidir ve ondan önce de nice elçiler gelip geçmiştir. Ölür yahut öldürülürse geriye mi döneceksiniz. Dönekler ALLAH`a hiç bir zarar veremez. ALLAH şükredenleri ödüllendirecektir Elmalılı Hamdi Yazır Muhammed de ancak bir Resuldür ondan evvel Resuller hep geldi geçti, şimdi o ölür veya katledilirse siz ardınıza dönüverecek misiniz? Her kim ardına dönerse elbette Allaha bir zarar edecek değil, fakat şükredenlere Allah yarın mükâfat verecek Elmalılı Hamdi Yazır sadeleştirilmiş Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye eski dininize mi döneceksiniz? Kim böyle geri dönerse, Allah´a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır. Fizilal-il Kuran Muhammed sadece bir peygamberdir. Ondan önce daha nice peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi eğer o ölür ya da öldürülürse topuklarınız üzerinde geri mi döneceksiniz? Kim iki topuğu üzerinde geri dönerse bilsin ki, Allah´a hiçbir zarar vermez. Allah şükredenleri ödüllendirecektir. Gültekin Onan Muhammed yalnızca bir elçidir. Ondan önce nice elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o ölürse ya da öldürülürse, siz topuklarınız üzerinde geriye mi döneceksiniz kalebtüm? İki topuğu üzerinde geri dönen yenkalib kimse Tanrı´ya kesinlikle zarar veremez. Tanrı, şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir. Hasan Basri Çantay Muhammed bir peygamberden başka bir şey değildir. Ondan evvel daha nice peygamberler gelib geçmişdir. Şimdi o, ölür yahud öldürülürse ökçelerinizin üstünde gerisin geri mi döneceksiniz? Kim böyle iki ökçesi üzerinde ardına dönerse elbette Allaha hiç bir şeyle zarar yapmış olmaz. Allah şükür ve sebat edenlere mükâfat verecekdir. İbni Kesir Muhammed; sadece bir elçidir. Ondan önce de nice elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o, ölür veya öldürülürse; geriye mi döneceksiniz? Kim geriye dönerse; Allah´a hiç bir zarar vermez. Allah, şükredenlerin mükafatını verecektir. İskender Ali Mihr Ve Muhammed sadece bir Resul´dür. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Şimdi O, öldü veya öldürüldü ise, siz topuklarınız üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim topukları üzerinde geriye dönerse, bundan sonra Allah´a, asla hiçbir şeyle zarar veremez. Ve Allah, şâkirleri şükredenleri yakında mükâfatlandıracaktır. Türkçe Alfabeli̇ Arapça Ve ma muhammedün illa rasul* kad halet min kablihir rusül* e fe im mate ev kutilenkalebtüm ala a´kabiküm* ve mey yenkalib ala akıbeyhi fe ley yedurrallahe şey´a* ve seyeczillahüş şakirın Muhammed Esed Muhammed yalnızca bir elçidir; ondan önce de başka elçiler gelip geçtiler Öyleyse, o ölür yahut öldürülürse, topuklarınız üzerinde gerisin geri mi döneceksiniz? Ama, topukları üzerinde gerisin geri dönen kişi hiçbir şekilde Allah´a zarar veremez. -halbuki Allah, Kendisine şükreden herkesin karşılığını Türkçe Muhammet Abay vemâ müḥammedün illâ rasûl. ḳad ḫalet min ḳablihi-rrusül. efeim mâte ev ḳutile-nḳalebtüm `alâ a`ḳâbiküm. vemey yenḳalib `alâ `aḳibeyhi feley yeḍurra-llâhe şey`â. veseyeczi-llâhü-şşâkirîn. Ömer Nasuhi Bilmen Ve Muhammed de ancak bir peygamberdir. Ondan evvel de peygamberler gelip geçmiştir. Eğer o ölse veya öldürülse siz gerisin geriye mi dönüvereceksiniz? Ve her kim gerisin geriye dönerse elbette Allah Teâlâ´ya hiç bir zarar vermiş olamaz. Ve Allah Teâlâ şükredenlere mükâfaat verecektir. Şaban Piriş Muhammed yalnızca bir elçidir. Ondan önce de, elçiler gelip geçmiştir. Öyleyse şimdi, O, ölür veya öldürülürse topuklarınızın üstünde geri mi döneceksiniz? Kim topukları üzerinde geri dönerse, Allah’a hiç bir şekilde zarar veremez. Allah, şükredenleri mükafatlandıracaktır. Suat Yıldırım Muhammed, sadece resuldür, elçidir. Nitekim ondan önce de nice resuller gelip geçmiştir. Şayet o ölür veya öldürülürse, Siz hemen gerisin geriye dinden mi döneceksiniz? Kim geri döner, dinden çıkarsa, bilsin ki Allah’a asla zarar veremez. Ama Allah hidâyetin kadrini bilip şükredenleri bol bol mükâfatlandıracaktır. Süleyman Ateş Muhammed, sadece bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse siz ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim ökçesi üzerinde geriye dönerse, Allah´a hiçbir ziyan veremez. Allâh, şükredenleri mükâfâtlandıracaktır. Yaşar Nuri Öztürk Muhammed bir resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölse yahut öldürülse ökçeleriniz üzerine gerisin geri mi döneceksiniz! İki ökçesi üzerine geri dönen, Allah´a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah, şükredenleri ödüllendirecektir.
22 Temmuz 2007 0707 merveeeee Kapalı Şükür sana Allahım verdiğin nimetler için.... 22 Temmuz 2007 0717 anything Kapalı hadi sayalım= 22 Temmuz 2007 0718 merveeeee Kapalı Evet any sana rabbim verdigin saglıgım için 22 Temmuz 2007 0720 anything Kapalı ama dille değil kalple olmalı=kolay gelsin= 22 Temmuz 2007 0723 merveeeee Kapalı tabi kalpte önemli haklısınşükür sana rabbim sana şükretmemi sagladıgın için 22 Temmuz 2007 0730 anything Kapalı önemli bir konuşükür??ŞüKüR===ŞKR, kavram olarak kuranda yaklaşık 70 yede gecen ve bununda hemen hemen 20 tanesinde insanların cok az şükredici olduğunu belirten zıttının KÜFÜRallahın heran bir iş ve oluşta olsuğundan habersiz olmak, nimetleri unutmak veya görmezlikten gelerek nankörlük etmekdür.fiillerimiz + düşüncelerimiz + söylemlerimiz U niyetimiz yani kalbimiz == ŞÜKÜRbiraz kompleks oldu ama en iyi şekilde matemetiksel olarak böyle ifade edildiğini 22 Temmuz 2007 0745 anything Kapalı Ve ma muhammedün illa rasul, kad halet min kablihir rusül, e fe im mate ev kutilenkalebtüm ala a'kabiküm, ve mey yenkalib ala akibeyhi fe ley yedurrallahe şey'a, ve SEYECZİLLAHÜŞ ŞAKİRİN Muhammed, sadece bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse siz ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim ökçesi üzerinde geriye dönerse, Allah'a hiçbir ziyan veremez. Allâh, şükredenleri mükâfâtlandıracaktır.ALİİMRAN144***********************************************************hem Allahın izni olmakdıkça kimseye ölmek yok o va'desile yazılmış şaşmaz bir yazı, bununla beraber kim Dünya sevabını isterse ona ondan veriniz, kim de Ahıret sevabını isterse ona da ondan veririz, şükredenlere ise muhakkak mükâfat vereceğizALİİMRAN145 aynı ifade buradada vardır==SENECZİŞ ŞAKİRİN***********************************************************Ma yef'alüllahü bi azabiküm in şekartüm ve amentüm ve kanellahü şakian alima Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azab etsin ki? Allah, şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir.NİSA 147kanellahü şakian alima ===ŞÜKRÜ BİLİP KARŞILIĞNI VERMEK==YANİ TEŞEKKÜR ETMEKrabbim şükredenlere teşekkür eden karsılığpını eksiksiz verendir. 22 Temmuz 2007 0750 anything Kapalı maide6 da== ............ve li yütimme ni'metehu aleyküm lealleküm teşkürun...ifadesinden üzürimizdeki nimetin tamamlanacağı ve karsılığında TEŞEKKÜR etmemiz gerektiğini TEŞEKKÜR, devamlı süregelen ŞÜKRÜN cümlemizi yeterinde şükreden kullarından nankörlükten ve küfürden rabbime sığınırımselamunaleykum 22 Temmuz 2007 0758 anything Kapalı araf10 Ve le kad mekkennaküm fil erdi ve cealna leküm fiha meayiş kalilem ma teşkürin Şanım hakkı için sizi Arzda yerleştirdik ve sizin için onda bir çok geçimlikler yaptık, siz pek az şükrediyorsunuzDİKKAT!!!"""...... kalilem ma teşkürin"""burada az olan ŞÜKÜR değil....1-2-3-5 YADA 10 DEĞİLLL...DİKKAT ÇEKİLMEK İSTENEN HUSUS AYETTE DEVAMLI ŞÜKÜR HALİNDE SÜREGELEN BİR EYLEM İÇİNDE DEVAMLILIK ARZ 22 Temmuz 2007 0802 anything Kapalı araf17 Sümme le atiyennehüm mim beyni eydihim ve min halfihim ve an eymanihim ve an şemailihim ve la tecidü ekserahüm şakirin sonra onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım, sen de çoğunu şükredici bulmıyacaksınDİKKAT!!!!burada iblisin vurgulamak istediği AN VE AN OLAYLAR KARSISINDA iyi yada kötü ŞÜKRETMEMİZİ ENGELLEMEKTİR."...ekserahüm şakirin ""=== anlık olaylar karsısındaki halimizi vurgulayan bir ifade zaten iyi halde herkes şükrediyorki sorun yokburada zor durumlardaki olaylar karsısındaki anlık tepkimize dikkat çekilmiştir. 22 Temmuz 2007 0810 anything Kapalı aynı şekilde enbiya 80 dede verilen ifadede verilen nimetlere karsılık, o nimetlerden faydalanmamız sonucunda, anlık olarak vereceğimiz tepkiye dikkat gibi görünüyor ama dediğim gibi 20 ye yakın yerde cok az şükrettiğimiz veya buna devam etmediğimiz cümlemizi devamlı şükreden ve nimetlerin farkında olan kullarından eylesinselamunaleykum 22 Temmuz 2007 0821 anything Kapalı ibrahim 7 de ise..........""in şekertüm le ezidenneküm""...... şükretme, kalben bu hissiyatta bulunma ve verilen nimetlerin farkında olmanın BOLLUK getireceği;..........""ve le in kefertüm inne azabi leşedid "".... burada şükretmenin karşıtı olarak vurgulanan NANKÖRLÜĞÜN ise şiddetli azabın habercisi olduğu sonu bolluk, nankörlüğün sonu ise azabrabbim korusun 22 Temmuz 2007 0837 nesil_01 Kapalı bazen olaylar karşısında bunada şükür diyemeden olayın vehametine söylenip duruyoruz...ama daha kötüsünün başımıza gelebileceğini hiç aklımızdan çıkarmamak gerek..benim bu konuda biraz sıkıntım var sanırım..Allah şükreden kullarından eyleyip şükrümüzü artırsın... 22 Temmuz 2007 1032 L0RDoftheOF Kapalı SABIR İÇİNDE ŞÜKÜRmusibetlere de "sabır içinde şükretmeli"burdaki şükür yönü o musibetler sayesinde kazanılan manevi terakkiyat ve kazanılan sevaplar manevi meyvelere de o musibetin bizim bilmediğimiz ama Allahın bildiği adalet ve hayır olması yönüne hadis-i sahihte vardır ki,1ev kemâ kàl. Yani, "En ziyade musibet ve meşakkate giriftar olanlar, insanların en iyisi, en kâmilleridir." Başta Hazret-i Eyyub Aleyhisselâm, enbiyalar, sonra evliyalar ve sonra ehl-i salâhat,çektikleri hastalıklara birer ibadet-i hâlisa, birer hediye-i Rahmâniye nazarıyla bakmışlar, sabır içinde şükretmişler, Hâlık-ı Rahîmin rahmetinden gelen bir ameliyat-ı cerrahiye nev'inden ey âh ü fîzâr eden hasta! Bu nuranî kafileye iltihak etmek istersen, sabır içinde şükret. 2............Hapiste geçen ömür günleri, herbir gün on gün kadar bir ibadet kazandırabilir ve fâni saatleri, meyveleri cihetiyle mânen bâki saatlere çevirebilir ve beş on sene ceza, milyonlar sene haps-i ebedîden kurtulmaya vesile olabilir. İşte, ehl-i iman için bu pek büyük ve çok kıymettar kazancın şartı, farz namazını kılmak ve hapse sebebiyet veren günahlardan tevbe etmek ve sabır içinde şükretmektir. Zaten hapis çok günahlara mânidir, meydan derecesinde sevabın ziyadeleşmesi cihetinde, bu şiddetli hale şükretmeliyiz. Vazifemiz olan hizmet-i imaniyeyi ihlâsla yapmaya çalışmalı, vazife-i İlâhiye olan muvaffakiyet ve hayırlı neticeleri vermek cihetine karışmamalıyız...bu çilehanedeki sıkıntılara sabır içinde şükretmeliyiz. Amelimizin makbuliyetine bir alâmet ve kudsî mücahedemizin imtihanında tam bir şehadetnâme almamıza bir emâredir bilmeliyiz...Geçmiş günahlara ve hapse sebebiyet veren hatalara kefaret olur, onları temizler. Bu nokta-i nazardan, mahpuslardan farzı kılanlar, sabır içinde kim hayat-ı fâniyeyi esas maksat yapsa, zahiren bir cennet içinde olsa da, mânen cehennemdedir. Ve her kim hayat-ı bâkıyeye ciddî müteveccih ise, saadet-i dâreyne mazhardır. Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da, dünyasını Cennetin intizar salonu hükmünde gördüğü için hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder. 22 Temmuz 2007 1044 Rüzgar Misali Kapalı Allah hakkını vererek şükredenlerden eyler inşallah 22 Temmuz 2007 1106 calimero17 Kapalı Allah'ım sana sonsuz şükürler olsunHer zaman yanımda olduğun içinYanımda olduğunu hissettirdiğin içinTek yarim sırdaşım dostum herşeyim olduğun içinSevgini yüreğimde hissedebildiğim içinBeni müslüman olarak yarattığın içinAilemi bana bağışladığın içinVerdiğin tüm nimetler içinEn önemlisi bu şükrü bana nasip ettiğin için....Sonsuz şükürler olsun hamd olsun.....Teşekkür ederim Allah'ım....... 22 Temmuz 2007 1715 nurrrr Kapalı Verdiklerine şükür edebilmeyi nasip ettiğin için Sana milyonlarca şükrler olsun Rabbim 26 Temmuz 2007 2248 redseven Aday Memur güncel 03 Ağustos 2007 1509 beyzaca Daire Başkanı Allahım vediğin nimetlere şükürler olsun... 03 Ağustos 2007 1716 kilye Kapalı hareketli bol tartışmalı bir haftayı daha derin yaralar almadan atlattım şükürler olsun Allahımhatalarımı görebilmemi sağladığın için şükürler olsun Allahım Toplam 37 mesaj
ve ma muhammedün illa rasul